Translation of "Sekreter" in English

Sekreter kim?

Who is the secretary?

Sekreter yazmaktan usandı.

The secretary is tired of typing.

O, sekreter oldu.

He became secretary.

Sekreter beni kısaca cevapladı.

The secretary answered me shortly.

Sen yeni sekreter misin?

Are you the new secretary?

Annem bir sekreter değil.

My mother is not a secretary.

Bir sekreter olmaktan hoşlanmıyorum.

I don't like being a secretary.

O sekreter olmayı kararlaştırdı.

She's determined to become a secretary.

Annen bir sekreter mi?

Is your mother a secretary?

- Sekreter mektubu bir zarfa yerleştirdi.
- Sekreter mektubu zarfın içine koydu.

The secretary inserted the letter in the envelope.

- Yeni bir sekreter tutmam gerekiyor.
- Yeni bir sekreter işe almam gerekiyor.

I need to hire a new secretary.

Sekreter mektubu bir zarfa yerleştirdi.

The secretary inserted the letter in the envelope.

Onu bir sekreter olarak deneyeceğim.

I'll try her out as a secretary.

Yeni bir sekreter işe aldı.

- He engaged a new secretary.
- He hired a new secretary.

Tom yeni bir sekreter tuttu.

Tom hired a new secretary.

Sekreter mektubu zarfın içine koydu.

The secretary put the letter into the envelope.

Sekreter olarak bir büroda çalışır.

She works as a secretary in an office.

Sekreter, ticari yazışmalar üzerinde çalışıyor.

The secretary works on business correspondence.

Sekreter bana hoş bir gülümseme verdi.

The secretary gave me an agreeable smile.

Bir sekreter olmak için kararını verdi.

She made up her mind to be a secretary.

Burası onun sekreter olarak çalıştığı yer.

This is the place where she works as a secretary.

Sekreter güzel olmasının yanı sıra İngilizcede iyidir.

The secretary is good at English in addition to being beautiful.

Sekreter bu sabah teslim edilen postayı açtı.

The secretary opened the mail which had been delivered that morning.

Kız kardeşim bir bankada sekreter olarak çalışıyor.

My sister works in a bank as a secretary.

Yeni sekreter dakikada yaklaşık 70 kelime yazar.

The new secretary types about 70 words per minute.

Bu mektuplar herhangi bir sekreter tarafından yazılabilir.

These letters can be typed by any secretary.

Yeni sekreter eskine göre daha hızlı daktilo kullanıyor.

The new secretary types faster than the old one.

Kız kardeşim evlenmeden önce bir sekreter olarak çalıştı.

My sister worked as a secretary before she got married.

Başkan ve sekreter bir fincan kahve içerken sohbet ettiler.

The president and the secretary talked over a cup of coffee.

Kız kardeşim büyük bir uluslararası şirkette sekreter olarak çalışıyor.

My sister works as a secretary in a big multinational.

Kulübünüzün memurları seçmesi gerekiyor: başkan, başkan yardımcısı, sekreter ve sayman.

Your club needs to elect officers: president, vice president, secretary and treasurer.

Geri kalan ya bir arkadaş ya da bir sekreter gönderdi.

The others sent either a friend or a secretary.

- Şirket iki yeni sekreteri işe almaya karar verdi.
- Şirket işe iki yeni sekreter alma kararı aldı.
- Şirket işe iki sekreter almayı kararlaştırdı.

The company decided to hire two new secretaries.