Translation of "Yardımcısı" in English

Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.

His assistant polished his shoes.

Tom müdür yardımcısı.

Tom is the assistant manager.

O, müdür yardımcısı.

She's the assistant manager.

Tom'un yardımcısı nerede?

Where's Tom's assistant?

Müdür yardımcısı kim?

Who is the Assistant Manager?

Tom beni yardımcısı yaptı.

Tom made me his assistant.

Tom bir doktor yardımcısı.

Tom is a paramedic.

Onun şimdiki yardımcısı Bayan Nokami'dir.

His present assistant is Miss Nokami.

Başkan yardımcısı olarak toplantıya katıldı.

He attended the meeting as deputy president.

Tom'un yardımcısı olmaktan hoşlanıyor musun?

Do you like being Tom's assistant?

Tom doktor yardımcısı olmak istiyor.

Tom wants to be a paramedic.

Bir doktor yardımcısı olmak istiyorum.

I want to be a paramedic.

Doktor yardımcısı hastanın nabzını kontrol etti.

The paramedic checked Tom's pulse.

Tom bir fotoğrafçının yardımcısı olarak çalıştı.

Tom worked as a photographer's assistant.

Başkan yardımcısı törene başkan adına katıldı.

The vice-president attended the ceremony on behalf of the president.

- Tom'un asistanı Kanadalı.
- Tom'un yardımcısı Kanadalıdır.

Tom's assistant is Canadian.

Tom bir doktor yardımcısı olmak istedi.

Tom wanted to be a paramedic.

İş yönetimi başkan yardımcısı burada, bunu tekrarlamamalıyım.

and the VP of business adminis. here, I shouldn't repeat this,

Başkan Yardımcısı ile bir görüşme ayarlayabilir misin?

Can you arrange a meeting with the vice president?

Başkan Yardımcısı ülkesini uluslararası konferansta temsil etti.

The vice president represented his country at the international conference.

Tom Mary'nin çalıştığı şirkette bir müdür yardımcısı.

Tom is an assistant manager at the company where Mary works.

Tom müdür yardımcısı olarak bir işe girdi.

Tom got a job as assistant manager.

Eğitim ve öğretime önem veren bir müdür yardımcısı

an assistant manager who cares about education and training

- Tom şimdi Mary'nin yardımcısı.
- Tom şimdi Mary'nin asistanı.

Tom is now Mary's assistant.

Tom'un yardımcısı içeri girdi ve Mary'ye bir mesaj uzattı.

Tom's assistant came in and handed Mary a message.

Onun iki ya da üç tane mükemmel yardımcısı vardır.

He has two or three excellent assistants.

Kulübünüzün memurları seçmesi gerekiyor: başkan, başkan yardımcısı, sekreter ve sayman.

Your club needs to elect officers: president, vice president, secretary and treasurer.

Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü.

The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.

1791'de Davout yerel bir gönüllü taburuna katıldı ve komutan yardımcısı seçildi.

In 1791 Davout joined a local volunteer  battalion, and was elected its deputy commander.

Ney yeteneğini fark etmekte hızlı davrandı, ona yardımcısı olarak bir iş verdi

Ney had been quick to recognise his talent, giving him a job as his aide-de-camp and helping

Kötü deneyimlerin çok sayıda, devam ediyor birçok Latin Amerika valisinin yardımcısı olmak.

of the great number of bad experiences, continues to be a vice of many Latin American governors.

- Sami bir doktor yardımcısı kılığına girdi.
- Sami bir doktor yardımcısının taklidini yaptı.

Sami impersonated a physician assistant.