Translation of "Sırtını" in English

0.005 sec.

Examples of using "Sırtını" in a sentence and their english translations:

O, sırtını eğdi.

He bent his back.

Kedi sırtını kabarttı.

The cat arched its back.

Kendi sırtını göremezsin.

You cannot see your own back.

Sırtını nasıl incittin?

How did you hurt your back?

Sırtını Tom'a dönme.

Don't turn your back on Tom.

Sırtını incittin mi?

Did you hurt your back?

Bana sırtını göster.

Show me your back.

Tom sırtını zorladı.

Tom strained his back.

Kız adama sırtını döndü.

The girl turned her back to the man.

Sırtını duvara dayamış duruyordu.

He stood with his back to the wall.

Asla sırtını Tom'a dönme.

Never turn your back on Tom.

Tom sırtını bara dayadı.

Tom leaned back against the bar.

O onun sırtını sıvazladı.

- He patted her back.
- She patted her back.

O sırtını Tom'a döndü.

She turned her back on Tom.

Tom oğlunun sırtını okşadı.

Tom pat his son on the back.

Mary sırtını bize döner.

Mary has her back to us.

Mary sırtını Tom'a döndü.

Mary turned her back on Tom.

Tom Mary'nin sırtını sıvazladı.

Tom patted Mary on the back.

Tom sırtını incittiğini söylüyor.

Tom says he has hurt his back.

Hey, sırtını bana dönme.

Hey, don't turn your back on me.

Sami, Rab'be sırtını çevirdi.

Sami turned his back on the Lord.

Sosyoloğun sırtını kaşıma alışkanlığı var.

The sociologist has a habit of scratching his back.

Anne hasta çocuğun sırtını ovaladı.

The mother rubbed the sick child's back.

O, eski geleneklere sırtını döndü.

- He turned his back on the old tradition.
- He turned his back on the old traditions.

Muhtaç arkadaşlarına asla sırtını dönmez.

He never turns his back on a friend in need.

Eğer hayat sırtını sana dönerse...

If life turns its back on you...

Tom'un sırtını alkol ile ovun.

Rub Tom's back with alcohol.

Mary tenis oynarken sırtını yaraladı.

Mary injured her back playing tennis.

Tom tenis oynarken sırtını incitti.

Tom injured his back playing tennis.

O sandalye sırtını acıtıyor mu?

Does that chair hurt your back?

O, eski geleneğe sırtını döndü.

He turned his back on the old tradition.

Tom senin sırtını incittiğini söyledi.

- Tom said you hurt your back.
- Tom said that you hurt your back.

Jane ağaca sırtını dayamış bekliyordu.

Jane was waiting with her back against the tree.

O ağlarken Tom'un sırtını okşadım.

I patted Tom's back while he cried.

Başkan penceresine sırtını dönerek sandalyede oturuyordu.

The president was sitting in the chair with his back to the window.

Patty plajda sırtını güneşe maruz bıraktı.

Patty exposed her back to the sun on the beach.

Otururken sırtını duvara yasladığını fark ettim.

I noticed him sitting with his back against the wall.

Tom sırt kaşıyıcısı ile sırtını kaşıdı.

Tom scratched his back with a backscratcher.

O, kaşlarını çattı ve sırtını döndü.

He frowned and turned away.

- Tom arkasını döndü.
- Tom sırtını döndü.

Tom turned back.

- Omurganı dik tut!
- Sırtını düz tut!

Keep your back straight!

Lannes'ın erteleme taktikleri, Napolyon'un Rus ordusunu sırtını nehre

Lannes’ delaying tactics allowed Napoleon to  catch the Russian army with its back to the river,  

Onun sırtını kaşıma ve tırnaklarını yeme alışkanlığı vardı.

He has a habit of scratching his back and biting his nails.

Tom onlara sırtını döndü ve odayı terk etti.

Tom turned his back on them and left the room.

- Ben onların sırtını kaşımam.
- Ben onlara yağ çekmem.

I don't scratch their backs.

Bir lastik sırtını kaybederse, yeni bir tane alma zamanıdır.

When a tire loses its tread, it's time to buy a new one.

Seç hiç sırtını Japonya'da yapılmış bir sırt kaşıyıcı ile kaşıdın mı?

Have you ever scratched your back with a backscratcher made in Japan?

Tom, geçmişine ve ailesine sırtını döndü ve yeni bir hayata başladı.

Tom turned his back on his past and his family and started a new life.

- Tom'un güvenebileceği kimsesi yoktu.
- Tom'un sırtını dayayabileceği kimsesi yoktu.
- Tom'un dayanacak hiç kimsesi yoktu.

Tom didn't have anyone to lean on.

- Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
- Tom uyurken beline destek olması için yastık kullanıyor.

Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.