Translation of "Parladı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Parladı" in a sentence and their english translations:

Tom'un gözleri parladı.

Tom's eyes twinkled.

Yıldızlar gökyüzünde parladı.

The stars shone in the sky.

Onun yüzü parladı.

Her face lit up.

Onun gözleri parladı.

- His eyes lit up.
- Her eyes lit up.
- Her eyes sparkled.

Mary'nin gözleri parladı.

Mary's eyes lit up.

Yıldızlar her zaman parladı.

The stars shone all the time.

O öfke ile parladı.

She flared up with anger.

Tom'un gözleri birden parladı.

Tom's eyes lit up suddenly.

Tom'un gözleri öfkeyle parladı.

Tom's eyes flashed with anger.

Güneş parlak bir şekilde parladı.

The sun shone brightly.

Sayısız yıldız gece gökyüzünde parladı.

Countless stars twinkled in the night sky.

Onun gözleri elmas gibi parladı.

Her eyes sparkled like diamonds.

Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.

Mary's eyes sparkled like diamonds.

Noel babayı gördüğünde çocuğun yüzü parladı.

The child's face glowed when he saw Santa Claus.

- Onun gözleri parlıyordu.
- Onun gözleri parladı.

Her eyes sparkled.

Güneş parladı ve çöldeki kumlar sıcak göründü.

The sun shone, and the sand of the desert seemed warm.

Sezar'ın ölümünden sonra, bir kuyruklu yıldız yedi gün boyunca parladı.

After the death of Caesar, a comet shone for seven days.

Şimdi şehrin ışıkları parlak ve çok yakın ve sokak lambaları bütün gece parladı.

Now the lights of the city were bright and very close, and the streetlights shone all night.