Translation of "Korkusuyla" in English

Yağmur korkusuyla şemsiyemi aldım.

I took my umbrella for fear of rain.

O yakalanma korkusuyla kaçtı.

She fled for fear of being caught.

Onu uyandırma korkusuyla kımıldamadık.

We did not move for fear we should wake him up.

Kalma korkusuyla sıkı çalışıyor.

He is studying hard for fear he should fail.

Nükleer savaşın korkusuyla başladı.

It began with the fear of nuclear war.

O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı.

He closed the window for fear of rain.

Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.

I didn't call on you for fear of disturbing you.

Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.

She is on a diet for fear that she will put on weight.

O, o kızar korkusuyla gerçeği söylemedi.

He didn't tell the truth for fear she should get angry.

Öğretmenim tarafından azarlanmak korkusuyla kendimi sakladım.

I hid myself for fear of being scolded by my teacher.

Kaza olur korkusuyla babam araba kullanmaz.

For fear of an accident, my father doesn't drive.

O bir kaza korkusuyla araba sürmez.

She doesn't drive for fear of an accident.

Bebeği uyandırma korkusuyla oturmaya devam etti.

She sat still for fear of waking the baby.

Kaza olur korkusuyla annem asla araba sürmez.

My mother never drives for fear of causing an accident.

O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.

- She doesn't dare leave the room for fear she should catch cold.
- She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.

O, ilk treni kaçırabileceği korkusuyla sabah erkenden evden çıktı.

She left home early in the morning for fear that she might miss the first train.