Translation of "Nükleer" in English

0.010 sec.

Examples of using "Nükleer" in a sentence and their english translations:

Nükleer enerji güvenlidir.

Nuclear power is safe.

Nükleer çağda yaşıyoruz.

We live in the nuclear era.

Nükleer silahlara karşıyız.

We're against nuclear weapons.

Nükleer enerji santralleri tehlikelidir, nükleer silahlardan söz edilmemeli.

Nuclear power plants are dangerous, not to mention nuclear weapons.

- Cezayir'in nükleer silahları yok.
- Cezayir'in nükleer silahları yoktur.
- Cezayir nükleer silahlara sahip değildir.
- Cezayir nükleer silahlara sahip değil.

Algeria does not have nuclear weapons.

Bir nükleer bomba mıydı?

Was it a nuclear bomb?

Nükleer bir patlamayı andırıyordu

resembled a nuclear explosion

Nükleer güç çağında yaşıyoruz.

- We are living in the age of nuclear power.
- We are living in the atomic age.

Onlar nükleer güce karşılar.

They are against nuclear power.

Nükleer savaşın korkusuyla başladı.

It began with the fear of nuclear war.

ABD'nin nükleer silahları vardı.

The United States had nuclear weapons.

İran'ın nükleer silahları yoktur.

Iran doesn't have nuclear weapons.

Sorun nükleer savaştan nasıl kaçınılacağıdır.

The question is how to avoid nuclear war.

Onlar nükleer savaş çıkacağından korkuyorlar.

They are afraid that nuclear war will break out.

Nükleer enerjinin dönemi henüz bitmedi.

The age of nuclear power is not yet over.

Katil asteroit nükleer silahı çekerek.

by nuking the killer asteroid.

Hepimiz nükleer silahlardan kurtulmak istiyoruz.

All of us would like to get rid of nuclear weapons.

Uranyum nükleer enerji üretiminde kullanılır.

Uranium is used in the production of nuclear power.

Ülkeniz nükleer silahlara sahip mi.

Does your country have nuclear weapons?

Tom bir nükleer santralde çalışır.

Tom works at a nuclear plant.

Nükleer testlere karşı açıklamaya hazırım.

I am willing to go on record as opposing nuclear tests.

Savaş ve nükleer silahların yayıldığını okuyoruz.

war and the spread of nuclear weapons.

Ve 60 binden fazla nükleer silah.

and more than 60,000 nuclear weapons.

Ve dünyada sıfır nükleer savaş gibi.

and Global Zero for nuclear war.

İnsanlar nükleer silahlara karşı protesto ediyor.

People are protesting against nuclear weapons.

Fizikçi, nükleer füzyonun potansiyel tehlikesinin farkındaydı.

The physicist was aware of the potential danger of nuclear fusion.

Şehirde birkaç nükleer bomba sığınağı var.

There are a few nuclear bomb shelters in the city.

Nükleer güç tesisleri herkesin ilgisini çekmiyor.

Nuclear power plants don't appeal to everybody.

Nükleer güç yeni yasalar tarafından engellenmektedir.

Nuclear power is stymied by the new laws.

Nükleer başlıklarım olmasaydı ne yapardım ben?

What would I be without my nuclear warheads?

Birleşik Krallık'ın kaç nükleer bombası var?

How many nuclear bombs does the United Kingdom have?

Nükleer silahlar hakkında endişeleniyor gibi görünüyorlar.

They seem to be worrying about nuclear weapons.

Birçok ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı.

Numerous countries have signed a nuclear disarmament agreement.

Nükleer savaş çıkarsa çocuklarımıza ne olacak?

What will happen to our children if nuclear war breaks out?

Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.

The treaty did not ban nuclear tests under the ground.

Medeniyet nükleer savaş tarafından tehdit edilmektedir.

Civilization is now threatened by nuclear war.

Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

Nuclear power is used to generate electricity.

Sami bir nükleer enerji santralinde çalışmıştı.

Sami worked at a nuclear power plant.

Oradayken, Onagawa nükleer santralinden de haberim oldu.

When I was there, I learned about the Onagawa Nuclear Power Station,

Ve 10 binden fazla nükleer silah vardı.

and more than 10,000 nuclear weapons.

Araya giren UFO nükleer bir yakıtla çalışıyordu

intervening UFO was running on nuclear fuel

Nükleer savaş bu gezegendeki yaşamı sona erdirecektir.

Nuclear war will bring life on this planet to an end.

Nükleer bir savaştan sonra kimler hayatta kalabilir?

Who can survive after a nuclear war?

Savaş Japonların nükleer silahlara bakış şeklini değiştirdi.

The war affected the way the Japanese view nuclear weapons.

Tom, anti-nükleer enerji hareketine hayatını adadı.

Tom has devoted his life to the anti-nuclear-energy movement.

Bazı insanlar nükleer silahlara karşı gösteri yapıyorlar.

Some people are demonstrating against nuclear arms.

Almanya artık nükleer enerji kullanmamaya karar verdi.

Germany decided to not use any more nuclear energy.

Nükleer savaş patlak verirse insanoğlu helak olur.

If nuclear war broke out, mankind would perish.

Amerika Birleşik Devletleri hâlâ nükleer silahlara sahiptir.

The United States has still got nuclear weapons.

İnsanlık nükleer enerjinin barışçıl kullanımında başarılı olacaktır.

Mankind will succeed in using nuclear energy peacefully.

Onlar nükleer silahlardan endişe duyuyor gibi görünüyorlar.

They seem to be concerned with nuclear weapons.

Afgan demokrasinin bile nükleer bombalarla korunması gerekir.

Afghan democracy needs to be preserved even with nuclear bombs.

Nükleer silahlar tüm insanlık için bir tehdittir.

Nuclear weapons are a threat to all humanity.

Umarız dünya asla bir nükleer savaşın eşiğinde olmaz.

Let us hope the world will never be on the brink of a nuclear war.

İnsanlık nükleer enerjiyi barışçıl biçimde kullanarak başarılı olacaktır.

- Mankind will succeed in making peaceful use of atomic energy.
- Mankind will succeed in using nuclear energy peacefully.

Bir nükleer savaş patlarsa tüm insanlık acı çeker.

All humanity will suffer if a nuclear war breaks out.

Biz Amerika ile birlikte nükleer silahlarımızı yok edeceğiz.

We will destroy our nuclear weapons with America.

Bu nükleer çağda dünyada hiçbir ülke güvenli değildir.

No country on earth is safe in this nuclear age.

Dünya; ABD ve İsrail'in nükleer güçleri hakkında endişelidir.

The world is worried about the nuclear capabilities of the USA and Israel.

Tom nükleer enerjiye karşı hareket için hayatını adadı.

- Tom has devoted his life to the anti-nuclear-energy movement.
- Tom has devoted his life to the movement against nuclear energy.

Bir nükleer savaş patlak verseydi insanlık yok olurdu.

If a nuclear war were to break out, mankind would perish.

Uranyum, nükleer silahlarda kullanılmadan önce zenginleştirilmiş olmak zorunda.

Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.

Bir nükleer savaş, insanlığın yok olmasına neden olacak.

A nuclear war will bring about the destruction of mankind.

Nükleer enerji santralleri, ısı üretmek için uranyum fizyonuna dayanır.

Nuclear power plants rely upon the fission of uranium to generate heat.

Bizim medeniyetimiz nükleer bombayı icat ettiğimiz gün sona erdi.

Our civilization ended the day we invented the nuclear bomb.

Kriz 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına yol açtı.

The crisis led to the 1968 Nuclear Non-Proliferation Treaty.

Biz ve sovyetler nükleer yıkımın alışılmış tehditiyle yüz yüzeyiz ve hem kapitalizmin hem komunizmin nükleer bir savaşla mücadele etmesi olasılık dışı.

Both we and the Soviets face the common threat of nuclear destruction and there is no likelihood that either capitalism or communism will survive a nuclear war.

O, nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.

He contends that nuclear weapons are necessary for national defense.

O, nükleer silahların barış için bir tehdit olduğunu ileri sürdü.

He argued that nuclear weapons were a threat to peace.

Nükleer silahların varlığının, barışın sürmesine yardımda bulunduğunu kanıtlamaya çalışanlar var.

There are those who argue that the existence of nuclear weapons has helped to maintain peace.

Ve yüzeyin bir kısmını buharlaştırmak için bir nükleer cihaz kullanmak.

and use a nuclear device to vaporize part of the surface.

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek.

The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

Bir uçak gemisi ancak bir taktik nükleer silahla yok edilebilir.

An aircraft carrier can only be destroyed with a tactical nuclear weapon.

Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.

Many countries have signed a treaty to eliminate nuclear weapons.

O tatlının hepsini yersen gece yatakta nükleer santral gibi olursun.

If you eat all of that dessert, you'll be like a nuclear plant at night in bed.

Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.

The assembly voted to protest against any nuclear armament.

Bu neredeyse bir kale içine nükleer reaktör inşa etmek kadar saçma.

It's almost as absurd as building a nuclear reactor inside a castle.

O, nükleer enerjini kötülükleri üzerine bir saatten daha fazla nutuk çekti.

He held forth for more than an hour on the evils of nuclear power.

Nükleer soykırım senaryosu sadece eski propagandadır. Silah depoları sınırlı ve paslı.

The nuclear holocaust scenario is just old propaganda. Arsenals are limited and rusty.

Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.

You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.

Fukushima No.1 nükleer santralinde, depremden hemen sonra bütün reaktörler durdu.

At the Fukushima No.1 nuclear power plant, all the reactors stopped just after the quake.

Biz nükleer kriz ile başa çıkmak için mümkün olan tüm çabaları harcıyoruz.

We are making all efforts possible to deal with the nuclear crisis.

1962 Ekim'indeki Küba Füze Krizi'nde dünya tam da nükleer savaşın eşiğine gelmişti.

The world was on the very brink of nuclear war during the Cuban Missile Crisis in October 1962.

Nagazaki ve Hiroşimanın nükleer bombalamalarından itibaren, Japonya saygılı ve barışçı bir geleneği sürdürmüştür.

Since the nuclear bombings of Nagasaki and Hiroshima, Japan has maintained a respectful and pacifist tradition.

Dünyadaki en büyük 10'uncu en büyük askeri bütçeye sahip ve nükleer bir güç.

has one of the 10 biggest military budgets in the world, and is a nuclear power.

Her saniye, Güneş malzemesinin 4 milyon tonunu nükleer füzyon sürecinde ısıya ve ışığa dönüştürür.

Every second, the Sun converts 4 million tons of its material into heat and light through the process of nuclear fusion.

Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.

Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.

1920'de İngiliz astronom Arthur Eddington güneş ve diğer yıldızların nükleer reaksiyonlar tarafından desteklendiğini ileri sürdü.

In 1920, British astronomer Arthur Eddington proposed that the Sun and other stars are powered by nuclear reactions.