Translation of "Kaçtı" in English

Kaçtı.

He got away.

- O niçin kaçtı?
- Neden kaçtı?

Why did he run away?

- Köpeğimiz kaçtı.
- Bizim köpeğimiz kaçtı.

Our dog ran away.

Tuzaktan kaçtı .

the trap.

Hırsız kaçtı.

The thief ran away.

Adam kaçtı.

The man ran away.

Çocuk kaçtı.

The boy ran away.

Tom kaçtı.

Tom ran away.

Kedi kaçtı.

The cat ran away.

Herkes kaçtı.

Everyone escaped.

Köpeğim kaçtı.

My dog ran away.

O kaçtı.

He made a run for it.

Saldırgan kaçtı.

The attacker ran away.

Soyguncu kaçtı.

The burglar got away.

Kim kaçtı?

Who ran away?

Köpeğimiz kaçtı.

- Our dog has gone away.
- Our dog has run away.

Mahkûm kaçtı!

The prisoner has escaped!

Antilop kaçtı.

The antelope ran away.

Kaplumbağam kaçtı.

My turtle ran away.

Leyla kaçtı.

Layla fled.

Sami kaçtı.

Sami escaped.

Tehlikeden kaçtı.

He escaped from the danger.

- Tutuklu hapishaneden kaçtı.
- Mahkûm hapisten kaçtı.

A prisoner escaped from the prison.

- Sami hapisten kaçtı.
- Sami gözaltından kaçtı.

Sami escaped from custody.

- Gözüme kum kaçtı.
- Gözüme kum tanesi kaçtı.

- A grain of sand has fallen into my eye.
- A grain of sand fell into my eye.

- Tom askerlik hizmetinden kaçtı.
- Tom askerlikten kaçtı.

Tom avoided military service.

Olamaz, bakın. Kaçtı.

Oh no, look. He's swum off.

Polisi görünce kaçtı.

- He ran away at the sight of a policeman.
- He ran at the sight of the policeman.
- He ran away when he saw the policeman.

Tehlikeyi hissetti, kaçtı.

Sensing danger, he ran away.

Tom tehlikeden kaçtı.

Tom escaped from the danger.

Kedi odaya kaçtı.

The cat ran away into the room.

Adam şehirden kaçtı.

The man got away from the city.

Soyguncu cezalandırılmaktan kaçtı.

The robber escaped being punished.

Suçlu hapishaneden kaçtı.

The criminal escaped from prison.

O evden kaçtı.

He ran away from home.

O, hapishaneden kaçtı.

He escaped from prison.

Onlar hapishaneden kaçtı.

They escaped from prison.

Tom Kanada'ya kaçtı.

Tom fled to Canada.

Yakalanmamak için kaçtı.

He ran away so he wouldn't be caught.

Tom nasıl kaçtı?

How did Tom escape?

Tom evden kaçtı.

Tom ran away from home.

Mahkûm cezaevinden kaçtı.

- The prisoner escaped from prison.
- The prisoner escaped from jail.

Suçlu hapisten kaçtı.

The criminal escaped from the prison.

O ondan kaçtı.

He ran away from her.

O, ülkesinden kaçtı.

He fled his country.

Tom, Mary'den kaçtı.

Tom ran away from Mary.

Gözüme sabun kaçtı.

I got soap in my eyes.

Mary evden kaçtı.

Mary ran away from home.

Hırsız çantamla kaçtı.

The thief ran off with my bag.

Filiberto, Acapulco'ya kaçtı.

Filiberto has fled to Acapulco.

Tom hapishaneden kaçtı.

Tom escaped from prison.

Sözler dudaklarımdan kaçtı.

The words escaped my lips.

Bir mahkûm kaçtı.

A prisoner has escaped.

Linda kimle kaçtı?

Who did Linda run away with?

Tom güçlükle kaçtı.

Tom barely escaped.

Tom hücresinden kaçtı.

Tom escaped from his cell.

Tom, Avustralya'ya kaçtı.

Tom fled to Australia.

Tom kaçtı mı?

Did Tom escape?

Tom'un hamster'i kaçtı.

Tom's hamster escaped.

Onlar kaçtı mı?

Have they escaped?

Köpek bizden kaçtı.

The dog ran away from us.

Bütün mahkumlar kaçtı.

All the prisoners escaped.

Aslanlardan biri kaçtı.

One of the lions has escaped.

Kralcılar Kanada'ya kaçtı.

The Loyalists fled to Canada.

O, hapisten kaçtı.

He escaped custody.

Dan, Meksika'ya kaçtı.

Dan fled to Mexico.

Maymun kafesinden kaçtı.

The monkey escaped from its cage.

Tom zindandan kaçtı.

Tom escaped from the dungeon.

O Avustralya'ya kaçtı.

She fled Australia.

Tom, Boston'a kaçtı.

Tom ran away to Boston.

Benim atım kaçtı.

My horse ran away.

Boğa meydandan kaçtı.

The bull escaped from the ring.

Polisi gördüğünde, kaçtı.

When he saw the police officer, he ran away.

Ceylan çitadan kaçtı.

The gazelle ran away from the cheetah.

Mahkumlardan biri kaçtı.

One of the prisoners has escaped.

Tom pencereden kaçtı.

Tom escaped through the window.

Saldırgan kolayca kaçtı.

The attacker escaped easily.

Tom dönüp kaçtı.

Tom turned and ran away.

Köpek bile kaçtı.

Even the dog ran away.

Adam yürüyerek kaçtı.

The man fled on foot.

Tom yürüyerek kaçtı.

Tom fled on foot.

Hayatı için kaçtı.

He ran away for his life.