Translation of "Kemancı" in English

Tom iyi bir kemancı.

Tom is a fine violinist.

- Tom kemancı.
- Tom kemancıdır.

- Tom is a violinist.
- Tom is a fiddler.

Kemancı, çalmak için sinyali bekler.

The violinist waits for the signal to play.

Tom'un babası tanınmış bir kemancı.

Tom's father is a a well-known violinist.

Harika bir kemancı olmak için yetiştim.

She grew up to be a great violinist.

Tom bir kemancı olarak ünlü oldu.

Tom became famous as a violinist.

Sizin iyi bir kemancı olduğunuzu duyuyorum.

I hear you're a good violinist.

Böyle iyi bir kemancı olduğunu bana hiç söylemedin.

You never told me you were such a good violinist.

Tanıdığım bir kemancı bir Stradivariusa sahip olduğunu söylüyor.

A violinist I know says that he owns a Stradivarius.

Tanıdığım bir kemancı bir Stradivariusa sahip olduğunu iddia ediyor.

A violinist I know claims that he owns a Stradivarius.