Translation of "Tanınmış" in English

0.009 sec.

Examples of using "Tanınmış" in a sentence and their english translations:

O tanınmış birisidir.

He's a well-known person.

Dünyaca tanınmış biri.

He's known all over the world.

O tanınmış bir dağdır.

That's a famous mountain.

Tom tanınmış bir ressamdır.

Tom is a well-known painter.

Tom tanınmış bir şarkıcı.

Tom is a well-known singer.

Tom tanınmış bir bateristtir.

Tom is a well-known drummer.

Tom Boston'da tanınmış değildi.

Tom wasn't well-known in Boston.

Tanınmış psikolog görünüşte amcama benziyor.

The prominent psychologist resembles my uncle in appearance.

Tanınmış diplomat komiteye kolayca katıldı.

The noted diplomat readily participated in the committee.

O, iyi tanınmış bir şarkıcıdır.

- She is a famous singer.
- She is a well-known singer.

Mary tanınmış bir pop yıldızıdır.

Mary is a famous pop star.

O tanınmış bir televizyon karakteridir.

He's a well-known television personality.

O tanınmış bir Amerikalı yazardır.

That is a recognized American author.

Tom tanınmış bir uyuşturucu bağımlısıydı.

Tom was a known drug addict.

Otelde iki tanınmış artist vardı.

There were two famous artists at the hotel.

Tom'un babası tanınmış bir kemancı.

Tom's father is a a well-known violinist.

Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri.

It's one of the best known books in Brazilian literature.

"Düşünen Adam" tanınmış bir Rodin heykelidir.

"The Thinker" is a well-known Rodin sculpture.

Hoover, Amerikalılar için iyi tanınmış biriydi.

Hoover was well-known to Americans.

Michael Jackson, Abd'nin en tanınmış şarkıcısıydı.

Michael Jackson was the most famous singer in the United States.

Tom iyi tanınmış ve kötü şöhretlidir.

Tom is well-known and notorious.

Büyük Kanyon tanınmış bir turistik mekandır.

The Grand Canyon is a well-known tourist destination.

Tom dünyaca tanınmış bir otobüs biletçisidir.

Tom is a world-famous bus conductor.

O, konu üzerine tanınmış bir otoritedir.

He is a recognized authority on the subject.

Marks & Spencers tanınmış bir İngiliz perakendecidir.

Marks & Spencers is a well-known British retailer.

Timmendorfer Strand tanınmış bir sahil kasabasıdır.

Timmendorfer Strand is a well-known beach town.

Tom tanınmış bir şirket için çalışıyor.

Tom works for a well-known company.

Sami, tanınmış bir Kahireli plastik cerrahtı.

Sami was a prominent Cairo plastic surgeon.

"Her şeyim" tanınmış bir jaz standardıdır.

"All of Me" is a well-known jazz standard.

Geçmiş ya da gelecekteki tanınmış isimlerden hiçbiri

there's no public figure of the past or the present

Tanınmış şair çalışma odasında intihar etmeye kalkıştı.

The prominent poet attempted to commit suicide in his study.

Galileo'nun babası, Vincenzo Galilei, tanınmış bir müzisyendi.

Galileo's father, Vincenzo Galilei, was a well-known musician.

Andy Warhol çok tanınmış bir Amerikalı ressamdı.

Andy Warhol was a very famous American artist.

Sir David Attenborough, dünyadaki en tanınmış anlatıcıdır.

Sir David Attenborough is the most well-known narrator in the world.

Tanınmış şair çalışma odasında intihar girişiminde bulundu.

The well-known poet attempted to commit suicide in his study.

Tom Jobim çok tanınmış bir besteci idi.

Tom Jobim was a very well-known composer.

Çok tanınmış biri değildi ama Da Vinci hala

He was not very well-known, but Da Vinci is still

Onun küçük kız kardeşi tanınmış bir televizyon yıldızıdır.

- His sister is a popular TV personality.
- His younger sister is a famous TV star.
- His younger sister is a well-known TV star.

2011 yılının kötü tanınmış deyimi "Kebap cinayetleri"dir.

The notorious expression of the year 2011 is "Kebab murders".

O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.

A very well known wine is produced in that region.

"Red Dragon" tanınmış bir kumar ve esrarkeş batakhanesi.

The "Red Dragon" is a well-known gambling and opium den.

Jim Carrey iyi ve çok tanınmış bir komedyendir.

Jim Carrey is very famous and a good comedian.

Tom aynı zamanda tanınmış bir web sitesini çalıştırır.

Tom also runs a well-known website.

Tom ve Mary dünyadaki en tanınmış meşhur çiftlerden biridir.

Tom and Mary are one of the most famous celebrity couples in the world.

Etkinliğe Boston cemiyet hayatının tanınmış simalarından Tom da katıldı.

Tom, one of the notable faces of Boston society, also attended the event.

Nar bülbülü Birleşik Krallık'ta yaşayan en tanınmış ötücü kuşlardan biridir.

The robin is one of the most well-known songbirds living in the United Kingdom.

Hans Christian Andersen'in hikayeleri onu dünyanın en tanınmış Danimarkalısı yaptı.

Hans Christian Andersen's stories made him the most famous Dane in the world.

En tanınmış kitaplarını 60'lı ve 70'li yıllarda yayınladı.

During the 60s and 70s, she published her most famous books.

St Paul Katedrali Londra'nın en ünlü ve en çok tanınmış yerlerinden biridir.

St Paul's Cathedral is one of the most famous and most recognisable sights in London.

- Bu makalenin yazarı ünlü bir eleştirmendir.
- Bu yazının yazarı tanınmış bir eleştirmendir.

The author of this article is a famous critic.

Arkadaşlarımdan biri iyi-tanınmış bir sanatçıyı onun karısının portresini yapması için görevlendirdi.

A friend of mine commissioned a well-known artist to paint a portrait of his wife.

O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış.

She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.

- Kendisi Japonya'daki en meşhur şarkıcılardandır.
- Japonya'daki en ünlü şarkıcılardan biridir.
- O, Japonya'daki en tanınmış şarkıcılardan biridir.

He is one of the most famous singers in Japan.

Rusya; Lenin, Stalin, Malenkov, Kruşçev, Brejnev, Andropov, Çernenko, Gorbaçov, Yeltsin, Medvedev ve Putin gibi birçok tanınmış adam çıkarmıştır.

Russia produced lots of well-known men like Lenin, Stalin, Malenkov, Krushchev, Brezhnev, Andropov, Chernenko, Gorbachev, Yeltsin, Medvedev, and Putin.

- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- Partinin başkanı ünlü bir bilimcidir.
- Parti lideri ünlü bir bilim insanıdır.
- Partinin lideri tanınmış bir bilim insanıdır.

The leader of the party is a famous scientist.