Translation of "Duyuyorum" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Duyuyorum" in a sentence and their japanese translations:

İlk kez duyuyorum.

- それは初耳ですね。
- 初耳だ。

Seninle gurur duyuyorum.

- お前のことを誇りに思うよ。
- 私はあなたを誇りに思います。
- 君は大したものだ。
- 私も嬉しいわ。

Bilgisayarlara ilgi duyuyorum.

コンピューターに興味があるんだよ。

Ben kulaklarımla duyuyorum.

私は私の耳で聞く。

Ben telefonu duyuyorum.

電話が鳴っています。

Sana sempati duyuyorum.

君に同情するよ。

Fransızcaya ilgi duyuyorum.

フランス語に興味があります。

Sana saygı duyuyorum.

私はあなたを尊敬している。

Ona ilgi duyuyorum.

私は彼に惹かれている。

İngilizceye ilgi duyuyorum.

私は英語に興味があります。

Oğlumla gurur duyuyorum.

- 私は息子を誇りに思っている。
- 私は自分の息子を自慢に思っている。

Babamla gurur duyuyorum.

私は父を誇りに思っている。

Ben utanç duyuyorum.

- 恥ずかしいです。
- 気恥ずかしいな。

Ben davulu duyuyorum.

太鼓の音が聞こえる。

Tom'un sesini duyuyorum.

トムの声が聞こえる。

Sizinle paylaşmaktan gurur duyuyorum.

従事した仕事で 20以上の賞を 受賞しました

Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.

外で足音が聞こえる。

İngilizce dersler aldığını duyuyorum.

英語を習っているそうですね。

Tuhaf bir ses duyuyorum.

変な音が聞こえる。

Onunla oldukça gurur duyuyorum.

少々自慢なのです。

Onun okulda olmadığını duyuyorum.

彼女はずっと学校を休んでいるそうだ。

İşiniz iyi gidiyor, duyuyorum.

商売は、繁盛しているようですね。

Oğlumla çok gurur duyuyorum.

息子のことをとても誇りに思います。

Amerikan edebiyatına ilgi duyuyorum.

私はアメリカ文学に興味がある。

Seninle hayal kırıklığı duyuyorum.

君には幻滅した。

Sana saygı duyuyorum, Tom.

尊敬するよ、トム。

Onun iş aradığını duyuyorum.

彼は勤め口を探しているそうだ。

Burada olmaktan şeref duyuyorum.

- ここにいることを光栄に思います。
- ここにいて光栄です。

Ben dalmaktan heyecan duyuyorum.

私はダイビングにスリルを感じる。

Bay Brown'a saygı duyuyorum.

私はブラウンさんを尊敬しています。

Çok zengin olduğunu duyuyorum.

あなたは大金持ちと評判です。

Ben başarınızdan mutluluk duyuyorum.

あなたの成功を喜んでいます。

Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.

私は兄を誇りに思う。

Onun dürüstlüğünden güvence duyuyorum.

私は彼の正直さを確信している。

Babamla çok gurur duyuyorum.

私は父を大変誇りに思っている。

Bunu ilk kez duyuyorum.

初耳だ。

Sizinle çalışmaktan gurur duyuyorum.

- 私は皆さんと仕事を共にすることを誇りに思います。
- 私はみなさんとともに仕事をすることを誇りに思います。

Ve verdiğiniz kararlarla gurur duyuyorum.

君の決断を誇りに思うよ

Bunu haftada bir kez duyuyorum.

最低 一週間に一回は言われます

Yeni bir şirket kuracağını duyuyorum.

新しい会社を作るそうですね。

Yaptığın için sana saygı duyuyorum.

君のしたことに対し、君を尊敬する。

Mağazanın şehrin merkezinde olduğunu duyuyorum.

その店は町の中心にあるそうですね。

Yemek pişirmede iyi olduğunu duyuyorum.

料理がお上手と聞いています。

Onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

彼の健康が心配だ。

Ben kilom hakkında endişe duyuyorum.

- 体重が気にかかる。
- ウェイトが心配だ。

Bitişik odada birinin konuştuğunu duyuyorum.

隣の部屋で誰かの話し声が聞こえる。

Gelecek ay onun evleneceğini duyuyorum.

彼女は来月結婚するといううわさだよ。

Giriş sınavını başardığını duyuyorum. Tebrikler!

入学試験に合格したそうですね。おめでとう。

Onun hâlâ hayatta olduğunu duyuyorum.

彼はまだ生きているそうだ。

Onun şimdi hastanede olduğunu duyuyorum.

彼女は今、入院中だそうだ。

Ben onun hasta olduğunu duyuyorum.

彼は病気だといううわさだ。

Onun Mahjong'da iyi olduğunu duyuyorum.

彼は麻雀が上手だそうです。

Bu kelimeyi ilk defa duyuyorum.

- その言葉は初耳です。
- その言葉は初めて聞きました。

Alman kültürü çalışmaya ilgi duyuyorum.

私はドイツ文化を研究することに興味がある。

Benim erkek çocuklarımla gurur duyuyorum.

私の坊やたちをそれは誇りに思っています。

Amerika Birleşik Devletlerine gideceğini duyuyorum.

あなたはアメリカに行くそうですね。

Ben onun evini sattığını duyuyorum.

彼は家を売ったそうだ。

Ben onun kurbağa yediğini duyuyorum.

彼はカエルを食べるって聞いてるよ。

Ben onun hikayesinden şüphe duyuyorum.

私は彼の話を疑っている。

- Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
- Ben bazen babamın duşta şarkı söylediğini duyuyorum.

シャワールームから時々父の歌声が聞こえてくる。

Böyle bağırma. Seni çok iyi duyuyorum.

そんなに叫ばなくても聞こえます。

Orada gökyüzünün çok güzel olduğunu duyuyorum.

そこでは空がとても美しいそうですね。

Bazı oldukça aşırı şeyler yaptığını duyuyorum.

かなりあくどい事をしてきたそうだな。

Onun Bay Smith'in sekreteri olduğunu duyuyorum.

彼女はスミス氏の秘書だそうだ。

- Ben müzikle ilgilenirim.
- Müziğe ilgi duyuyorum.

私は音楽に興味があります。

Onun işinin iflasın eşiğinde olduğunu duyuyorum.

彼の事業は破滅しかかっているとの噂だ。

Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.

私はときどき父が風呂で歌っているのを聞きます。

Onun ünlü bir aktris olduğunu duyuyorum.

彼女は有名な女優だそうだ。

Bazen babamı duşta şarkı söylerken duyuyorum.

私はときどき父が風呂で歌っているのを聞きます。

Şimdi geçimimi sağlamak için utanç duyuyorum.

生きてるのが恥ずかしくなってきた。

Ben onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

私は彼の健康を大変心配している。

Okuldayken tembel olduğum için pişmanlık duyuyorum.

私は学生時代に怠けていたことを後悔している。

İngilizce öğretmenim Bay Taniguchi'ye saygı duyuyorum.

私は英語の谷口先生を尊敬しています。

Onun babasının yurt dışında olduğunu duyuyorum.

彼のお父さんは外国にいるそうだ。

Okula asla geç kalmamakla gurur duyuyorum.

- 私は学校に遅刻したことがないのを誇りに思ってる。
- 私は一度も学校に遅刻したことがないのを自慢に思う。

Tamamen iyileştiğimi haber vermekten mutluluk duyuyorum.

幸い全快いたしましたから、お知らせもうしあげます。

Ben benim okulum ile gurur duyuyorum.

- 私は学校を誇りに思っている。
- 私は学校に誇りをもっている。

Bu ödüle layık olmaktan onur duyuyorum.

この賞をいただいき光栄に存じます。

Yaptığım hakkında kendimden çok utanç duyuyorum.

私は自分のした事がとても恥ずかしい。

Kahvaltıdan önce yürüyüşe çıkma alışkanlığı duyuyorum.

私は朝食前に散歩をする習慣があります。

- Bir şey duyuyorum.
- Bir şey işitiyorum.

- 私には何か聞こえます。
- 何かが聞こえます。

Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.

そのような仕事を完成したことを私は誇りに思っている。

Onun başka bir iş aramaya başladığını duyuyorum.

彼は別の仕事を探し始めたと聞いています。

Ben onun kötü sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

彼は病弱なので心配だ。

Ben onun Tokyo Üniversitesi profesörü olduğunu duyuyorum.

あの人は東大の教授だそうだ。

Onun babasının başka bir ülkede olduğunu duyuyorum.

- 彼のお父さんは外国にいるそうだ。
- 彼の父親は外国にいると聞いている。

Bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.

私はこのプロジェクトに参加できることを誇りに思います。

- Doktor olmaktan gururluyum.
- Doktor olmakla gurur duyuyorum.

私は自分が医者であることを誇りに思っている。

Ben, iyi bir tenis oyuncusu olduğunu duyuyorum.

あなたはテニスがうまいそうですね。

Babamın iyi bir aşçı olmasından gurur duyuyorum.

私は父が立派なコックであることを誇りに思っている。

Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.

雪にうずもれちゃってるんですって。

Ben başkanın varlığı ile son derece onur duyuyorum.

社長にご出席いただき光栄に存じます。

Onlar projeyi bitirmek için çok güçlüklere katlandılar, duyuyorum.

その企画を完了するため彼らは大変骨を折ったそうだ。