Translation of "Kastettiğini" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kastettiğini" in a sentence and their english translations:

Kastettiğini anlıyorum.

- I get your drift.
- I catch your drift.

Hangi doktoru kastettiğini bilmiyorum.

I don't know which doctor she meant.

Onun kastettiğini açıkça kavradı.

He grasped her meaning clearly.

Tom'un onu kastettiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom meant it.
- I don't think that Tom meant it.

Tom'un ne kastettiğini düşündün?

What did you think Tom meant?

Onun ne kastettiğini anlamaya başladım.

I began to see what he was getting at.

Onunla neyi kastettiğini kimse söyleyemedi.

Nobody could tell what he meant by that.

Onlar Tom'un iş kastettiğini biliyor.

- They know that Tom means business.
- They know Tom means business.

Tom ne kastettiğini bana gösterdi.

Tom showed me what he meant.

Tom'un bununla ne kastettiğini düşünüyorsun?

What did you think Tom meant by that?

Onlardan hiçbiri onun ne kastettiğini anlayamadı.

None of them could understand what she was implying.

Tom'un onunla neyi kastettiğini merak ediyorum.

I wonder what Tom means by that.

Tom'un onunla ne kastettiğini bana söylemesini istiyorum.

I want Tom to tell me what he meant by that.

Ben onun bununla neyi kastettiğini merak ediyorum.

I wonder what he meant by that.

- Ne demek istediğinizi biliyorum.
- Neyi kastettiğini biliyorum.

I know what you mean.

Gerçekten onun ne kastettiğini anlamak için yeterli aklı vardı.

She had enough sense to understand what he really meant.

- Tom'un neyi kastettiğini anlamamıştım.
- Tom'un ne demek istediğini bilmiyordum.

I didn't know what Tom meant.

Tom benim terk etmemi istediğini söylüyor, ama gerçekten bunu kastettiğini sanmıyorum.

Tom says he wants me to leave, but I don't think he really means it.