Translation of "Karışır" in English

0.010 sec.

Examples of using "Karışır" in a sentence and their english translations:

Acele işe şeytan karışır.

More haste, less speed.

Tom her şeye karışır.

Tom is involved in everything.

Bu çözelti organik bileşenlerle karışır

This solution mixes with organic compounds

Sık sık bir konuşmanın ortasında karışır.

He often breaks into the middle of a conversation.

Tom her zaman kendini ilgilendirmeyen işlere karışır.

Tom always meddles in affairs that do not concern him.

Ve yağ bir anda çözünür ve suya karışır.

And suddenly that fatty oil dissolves into the water.

- O hep dolandırıcılıkla uğraşıyor.
- Her zaman dolandırıcılıklara karışır.

He's always involved in scams.

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.

Hurrying leads to mistakes being made.

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.

Haste makes waste.