Translation of "Karışıklığa" in English

Tom'un yarattığı karışıklığa bak.

Look at the mess Tom made.

Bu karışıklığa karışmamı asla istememiştim.

I never wanted you to get involved in this mess.

Bir elektrik kesintisi, salondaki karışıklığa katkıda bulundu.

A power failure contributed to the confusion in the hall.

Bu karışıklığa sebep olan kişi sen misin?

Are you the one who caused this mess?

Bu karışıklığa neden oldum, o yüzden temizleyeceğim.

I caused this mess, so I'll clean it up.

Tom az önce oraya oturdu ve masanın üstündeki karışıklığa baktı.

Tom just sat there and stared at the mess on his desk.

İklim değişimi, iç savaş,finansal zorluk ve altyapısal kaosun hepsi bu ülkede karışıklığa neden olmuştu.

Climate change, civil war, financial hardship, and infrastructural chaos have all caused turmoil in this country.