Translation of "Baktı" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Baktı" in a sentence and their chinese translations:

Resme baktı.

他看着图。

Doktor nabzıma baktı.

医生给我把脉。

O gökyüzüne baktı.

她抬頭望向天空。

Judy bana baktı.

Juddy 看着我。

O bana baktı.

- 她望着我。
- 她看我。

Tom ayaklarına baktı.

汤姆凝视了双脚。

Tom notlarına baktı.

汤姆看了看笔记。

Tom fotoğrafa baktı.

汤姆看了看照片。

O saatine baktı.

他看了一眼他的表。

O, çocuklara baktı.

- 她照顧孩子們。
- 她照顧孩子。

O, benim köpeğime baktı.

她照顧了我的狗。

O, şaşkınlıkla bana baktı.

他惊奇地看着我。

O, kapıda içeriye baktı.

他望進門內。

Tom, Mary'nin gözüne baktı.

湯姆與瑪麗對視。

Gece, o aya baktı.

她在夜晚望著月亮。

O, pencereden dışarıya baktı.

她看了窗外。

Tom duvardaki saate baktı.

湯姆瞥了墻上的表一眼。

Tom aynadaki yansımasına baktı.

汤姆看他在镜中的映像。

Bana baştan aşağı baktı.

他把我從頭到腳打量了一番。

Genç adama utanarak baktı.

她羞怯地看了一眼那個年輕人。

Tom, Mary'ye kuşkuyla baktı.

汤姆怀疑地看着玛丽。

- Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.
- Annem gözü yaşlı bana baktı.

我妈妈眼含着泪看我。

Sen uzaktayken köpeğe kim baktı?

你不在的時候誰照看狗?

Tom uzun adama kuşkuyla baktı.

汤姆用怀疑的目光盯着那个高个子男人。

O, ölümüne kadar babasına baktı.

她照顾她的父亲直到他去世。

O, peynirli kekin tadına baktı.

他尝了芝士蛋糕。

Başını kaldırdı ve ona baktı.

她抬頭看著他。

O sola ve sağa baktı.

他左右看了看。

Kadın bize dik dik baktı.

女人瞪了我們。

Tom bana baktı ve gülümsedi.

汤姆看着我笑了。

Babası öldükten sonra annesine baktı.

爸爸死后,他就开始照顾妈妈。

Baba, anneye utangaç bir şekilde baktı.

爸爸害羞地看著媽媽。

O bana tuhaf bir şekilde baktı.

她奇怪地看了我一眼。

O, bana anlamlı bir şekilde baktı.

她意味深長地看了我一眼。

Jessie, ölüm sessizliği içinde Ürdün'e baktı

傑西死寂般沈默地盯著喬丹看。

- O, çocuklara baktı.
- O, çocuklarla ilgilendi.

- 她照顧孩子們。
- 她照顧孩子。

Her yöne baktı, fakat kimseyi görmedi.

他看了看四周,但沒看見任何人。

Tom pancuru açtı ve pencereden dışarı baktı.

汤姆打开百叶窗,向窗外望去。

Tom etrafına baktı ve kaybolduğunu fark etti.

汤姆环顾四周,发现自己迷路了。

Kate Chris'e baktı ve sonra onu görmezden geldi, bu onu perişan etti.

凱特看了克里斯一眼,然後不理睬他,使他感到痛苦。