Translation of "Elektrik" in English

0.013 sec.

Examples of using "Elektrik" in a sentence and their english translations:

Elektrik gitti.

- The power's out.
- The power is out.

Elektrik kesildi.

The power went out.

Elektrik mühendisi.

He is an electrical engineer.

- Elektrik kablosu eksik.
- Elektrik kablosu kayıp.

The electrical cord is missing.

Elektrik ışığı gitti.

The electric light went out.

Elektrik yine geldi.

The power is back on.

Teller elektrik taşır.

Wires carry electricity.

Odada elektrik yok.

There is no electricity in the room.

Elektrik olmadan çalışamayız.

We can't work without electricity.

Ampuller elektrik tüketirler.

Lightbulbs consume electricity.

Oh, elektrik kesildi.

Oh, the electricity has gone off.

Elektrik çok faydalıdır.

Electricity is very useful.

Artık elektrik yok.

There's no more electricity.

Elektrik ölümcül olabilir.

Electricity can be lethal.

Elektrik faturam pahalıdır.

My electricity bill is expensive.

Elektrik düğmesini arıyorum.

I'm looking for the light switch.

- Ütü fazlaca elektrik kullanır.
- Ütü çok elektrik harcar.

The iron uses a lot of electricity.

şehir genelinde elektrik kesintisi,

citywide electrical blackouts,

Su temini, kanalizasyon, elektrik,

Water supply, sewage, electricity,

Elektrik yoktu, su yoktu.

There was no electricity, no pipe with water.

Tom bir elektrik mühendisidir.

Tom is an electrical engineer.

Makine çok elektrik üretir.

The machine generates a lot of electricity.

Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.

Electricity cables are made of copper.

Elektrik faturamı teslim aldım.

I received my electricity bill.

Bu makine elektrik üretir.

This machine generates electricity.

Nehir şehre elektrik sağlıyor.

The river supplies the city with electricity.

Bugün elektrik faturasını aldı.

She received the electricity bill today.

Babam bir elektrik mühendisidir.

My father is an electric engineer.

Fırtına esnasında elektrik kesildi.

The electricity failed during the storm.

- Elektrik kesildi.
- Çıngı kesildi.

The power went out.

Elektrik faturasını ödemeyi unuttum.

I forgot to pay the electric bill.

Güneş panelleri elektrik üretir.

The solar panels generate electricity.

Makineler çok elektrik kullanır.

Machinery uses a lot of electricity.

Bu cihaz elektrik üretir.

This device produces electricity.

Elektrik faturasını ödedin mi?

Have you paid the electric bill?

Elektrik şirketinin müdürü kovulacak.

The manager of the electric company will be fired.

Kaldığımız kabinde elektrik yoktu.

The cabin we stayed in didn't have electricity.

Tom bir elektrik mühendisiydi.

Tom was an electrical engineer.

Elektrik ekipmanları topraklı mı?

Is the electrical equipment grounded?

Elektrik prizinde sıkışıklık vardı.

There was jam in the electric outlet.

Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir.

An electric current can generate magnetism.

Bir elektrik kesintisi vardı.

There's been a power cut.

Elektrik, kiraya dahil mi?

Is the electricity included in the rent?

- Elektrik çalışmıyor.
- Çıngı işlemiyor.

The electricity's not working.

Tom elektrik mühendisi oldu.

Tom has become an electrical engineer.

- Elektrik kesintisine ne neden oldu?
- Elektrik kesintisine ne sebep oldu?

What caused the power outage?

- Elektrik kesintileri bilgisayara hasar verdi.
- Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.

The power cuts damaged the computer.

Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.

The river furnishes electric power to the town.

Elektrik olmadan hayatlarımız nasıl olurdu?

What would our lives be like without electricity?

Bu sabahtan beri elektrik kesik.

The electricity has been off since this morning.

Plymouth Üniversitesinde elektrik mühendisliği okuyorum.

I am studying electrical engineering at the University of Plymouth.

Elektrik prizine asla parmağınızı sokmayın.

Never plug your finger into the socket.

Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.

There are sparks flying out of the electric socket.

Kedi elektrik süpürgesinden nefret eder.

A cat abhors a vacuum.

Elektrik faturasında ödenecek miktar düşüktü.

The amount payable on the electricity bill was low.

Dan arabasını elektrik süpürgesiyle temizledi.

Dan vacuumed his car.

Elektrik kesilmesine ne sebep oldu?

What caused the power failure?

Makine çok miktarda elektrik üretti.

The machine generated large amounts of electricity.

Bir elektrik prizine ihtiyacım var.

I need an electrical outlet.

Birkaç elektrik kesintisi ihbarı oldu.

There have been reports of several power outages.

Tom elektrik çarpması sonucu öldü.

Tom died from electrocution.

Elektrik tesisatını ne zaman bitirecekler?

When will they finish installing the electricity?

Emily elektrik mühendisi olmak istiyor.

Emily wants to be an electrician.

Yapay ışık elektrik vasıtasıyla üretilir.

Artificial light is produced by means of electricity.

Bu klima çok elektrik tüketir.

This air conditioner consumes a lot of electricity.

Kablolar elektrik iletmek için kullanılır.

Wires are used to convey electricity.

Edison elektrik ampulünü icat etti.

Edison invented the electric lamp.

Elektrik sisteminde bir arıza var.

There is a fault in the electrical system.

Tom arabasını elektrik süpürgesiyle temizledi.

Tom vacuumed his car.

Elektrik lambaları onun gözlerini kamaştırdı.

The electric lights dazzled her eyes.

Elektrik işkencesi olağanüstü acı vericidir.

Electric torture is extraordinarily painful.

Elektrik prizden su musluktan geliyor.

Electricity comes from the wall socket, and water from the tap.

Tom üniversitede elektrik mühendisliği okudu.

Tom studied electrical engineering in college.

Tom elektrik faturasını ödemeyi unuttu.

Tom forgot to pay the electric bill.

Avrupa'nın elektrik fişleri buradakine uymaz.

European plugs don't work here.

elektrik mühendisliği gibi alanlarda elde edebiliyoruz.

in fields like electrical engineering.

elektrik üretmek için doğal gaz kullanan

which uses natural gas to generate electricity

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

If you normally generate electricity from natural gas,

Elektrik birkaç dakika içerisinde tekrar geldi.

The electricity came on again in a few minutes.

Fırtına bir elektrik kesintisine neden oldu.

The storm caused a power outage.

Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.

There is no life without electricity and water.

Ben bir bilgisayar kullanamam. Elektrik yok.

I cannot use a computer. There is no power.

Tom'un elektrik mühendisliğinde bir derecesi var.

Tom has a degree in electrical engineering.

Ev hanımı, halıyı elektrik süpürgesiyle temizledi.

The homemaker vacuumed the carpet.

Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?

What will happen if there's power failure now?

Thomas Edison, elektrik lambasını icat etti.

Thomas Edison invented the electric lightbulb.

Onun işinde o, elektrik devrelerini tasarlar.

In her job, she designs electrical circuits.

Elektrik kesildi fakat şimdi geri geldi.

The electricity went out, but it's back on now.

Bizim dünyamız elektrik enerjisine dayalı çalışır.

Our world runs on electricity.

Tom bir elektrik mühendisi olmak istiyor.

Tom wants to be an electrical engineer.

Bu baraj büyük miktarda elektrik üretti.

This dam has generated a lot of electricity.

Elektrik kesildiğinde herkes şaşkınlık içinde koşuşturuyordu.

When the electricity went off everyone was rushing about in a state of confusion.