Translation of "Baktı" in Spanish

0.016 sec.

Examples of using "Baktı" in a sentence and their spanish translations:

Askere baktı

Miró al soldado,

Tom baktı.

Tom miró.

Herkes baktı.

Todos miraron.

Etrafına baktı.

Ella echó un vistazo a su alrededor.

Gökyüzüne baktı.

Ella miró al cielo.

Pencereden baktı.

Miró por la ventana.

Tom köpeğine baktı ve köpeği ona baktı.

Tom miró a su perro y su perro le devolvió la mirada.

Bana öylece baktı.

Me miró

Merkez karaktere baktı

quien miró la figura central y dijo:

Bob yüzüme baktı.

Bob me miró a la cara fijamente.

Adam bana baktı.

- Ese hombre me miró.
- El hombre me miró.

O yarasına baktı.

- Ella prestó cuidados a su herida.
- Le curó las heridas.

Bana kızgınca baktı.

Ella me miró furiosamente.

O, gözüme baktı.

Ella me miró a los ojos.

O, ona baktı.

Le echó un vistazo.

O bana baktı.

Me miró atentamente.

O, yüzüme baktı.

Él me miró a la cara.

O, saate baktı.

Él le dio una ojeada al reloj.

Sözlüğünde kelimeye baktı.

Buscó la palabra en su diccionario.

O, gökyüzüne baktı.

Él miró al cielo.

O gökyüzüne baktı.

Ella alzó la vista al cielo.

Çocuğa o baktı.

Ella cuidó del niño.

Judy bana baktı.

- Judy me miró.
- Judy me vio a mí.

Aynada kendine baktı.

- Se miró en el espejo.
- Ella se miró en el espejo.

Tom yere baktı.

Tom miró al piso.

Tom, Mary'ye baktı.

Tom miró a Mary.

Tom saatine baktı.

Tom miró el reloj.

O ona baktı.

Ella lo miraba.

Kız etrafına baktı.

- La muchacha echó un vistazo alrededor.
- La chica miró a su alrededor.

O geriye baktı.

Él miró hacia atrás.

Yabancıya kuşkuyla baktı.

Ella hojeó con recelo al extraño.

Tom menüye baktı.

- Tom ojeó el menú.
- Tom miró el menú.

O saatine baktı.

Echó un vistazo a su reloj.

O, mikroskoptan baktı.

Él miró por el microscopio.

O, tavana baktı.

Él miró hacia el techo.

Tom ellerine baktı.

Tom se miró las manos.

Aynadaki yansımasına tekrar baktı.

Se miró al espejo.

Dokundu, hissetti, tadına baktı.

La tocaba, la sentía, la probaba.

Döndü ve geriye baktı.

Él se volteó y miró hacia atrás.

Mary şaşkınlıkla ona baktı.

Mary le devolvió la mirada sorprendida.

Mary aynada kendine baktı.

Mary se miró en el espejo.

O, ona utanarak baktı.

Ella lo miró tímidamente a él.

O, benim köpeğime baktı.

Ella cuidó de mi perro.

O benim gözlerime baktı.

Él me miró a los ojos.

O, şaşkınlıkla bana baktı.

Me miró sorprendido.

Bana baktı ve havladı.

Me miró y ladró.

Tom pencereden dışarı baktı.

Tom miró hacia afuera de la ventana.

Tom, Mary'nin gözüne baktı.

Tom miró a Mary en los ojos.

Gece, o aya baktı.

Durante la noche, ella miraba la luna.

Üç genç birbirine baktı.

Los tres muchachos se miraron.

Uzun süre tavana baktı.

Estuvo mirando el cielo raso durante un largo rato.

O ona öfkeyle baktı.

Lo miró con enojo.

O, hasta annesine baktı.

Cuidó de su madre enferma.

O, çocuğun gözlerine baktı.

Miraba en los ojos del chico.

O, gece gökyüzüne baktı.

Él alzó la mirada hacia el cielo nocturno.

O, tarladaki ineklere baktı.

Él miró a las vacas en los campos.

İnsanlar sessizce Jessie'ye baktı.

Los hombres miraron a Jessie en silencio.

O sadece bana baktı.

Solo me miró.

Doğrudan gözlerinin içine baktı.

Él la miró directo a los ojos.

Tom camdaki yansımasına baktı.

Tom miró fijamente su reflejo en la ventana.

Tom nefretle Mary'ye baktı.

Tom miró fijamente a Mary con odio.

Tom güvecin tadına baktı.

Tom probó el estofado.

Herkes tekrar Tom'a baktı.

Todos miraron nuevamente a Tomás.

Tom çitin üzerinden baktı.

Tom miró por encima de la cerca.

Bana baştan aşağı baktı.

- Me miró de pies a cabeza.
- Él me observó de pie a cabeza.

Omzunun üzerinden arkasına baktı.

Miró por encima del hombro.

Dan, Linda'nın çocuklarına baktı.

Dan cuidaba a los hijos de Linda.

O onun gözlerine baktı.

Le miró a los ojos.

Tom Mary'ye merakla baktı.

Tom miró a Mary con curiosidad.

O şaşkınlık içinde baktı.

Ella miró con asombro.

O, bana sert baktı.

- Me echó una mirada feroz.
- Me fulminó con la mirada.

Tom yıldızlı gökyüzüne baktı.

Tom levantó su mirada hacia el firmamento.

Polis, Tom'a kuşkuyla baktı.

El policía miró a Tom con sospecha.

Amy gülümseyerek bana baktı.

Amy me miró sonriendo.

Yoksul kız gökyüzüne baktı.

La pobre niña miró hacia el cielo.

Genç adama utanarak baktı.

Ella miró tímidamente al joven.

O, ona öfkeyle baktı.

Ella le miró con enfado.

O, ona nefretle baktı.

- Ella le miró con odio.
- Ella lo miró fijamente con odio.

O, onun yüzüne baktı.

Ella lo miró a la cara.

Agnès kahverengi teknelere baktı.

Agnès miró los botes marrones.

Tom sadece başlıklara baktı.

Tom solo echó una ojeada a los titulares.

Tom aynada kendine baktı.

Tom se miró en el espejo.

Tom hasta annesine baktı.

Tom cuidó de su madre enferma.