Translation of "Kameranın" in English

Ben kameranın arkasındayken

When I'm behind the camera,

Benim kameranın görüntüsü bozuk.

My camera's display is defective.

Bu kameranın fiyatı çok fazla.

The price of this camera is exorbitant.

Bu yeni kameranın kullanımı kolaydır.

This new camera is a snap to use.

Bu kameranın fiyatı çok yüksektir.

- The price of this camera is very high.
- This camera is very expensive.

Senin aldığın kameranın aynısını aldım.

- I have bought the same camera as you have.
- I've bought the same camera as you have.

Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.

The instruction manual describes all the particulars of the camera.

Amcam bana senin kameranın aynısını aldı.

My uncle bought me the same camera as you have.

Senin sahip olduğun kameranın aynısını aldım.

I bought the same camera as you have.

Bu kameranın nasıl kullanıldığını bana gösterir misin?

Will you show me how to use this camera?

Niçin benim sahip olduğum kameranın aynısını aldın?

Why did you buy the same camera I have?

Tom Mary'nin sahip olduğu kameranın aynısını aldı.

Tom bought the same camera that Mary has.

Tom Mary'nin sahip olduğu kameranın onunki olduğundan emindi ama değildi.

Tom was positive that the camera Mary had was his, but it wasn't.

"Bu kameranın nerede yapıldığını biliyor musun?" "Sanırım Çin'de yapıldı ama emin değilim."

"Do you know where this camera was made?" "I think it was made in China, but I'm not sure."

Tom ödünç aldığı ve kaybettiği kameranın yerine koymak için Mary'ye yeni bir kamera satın aldı.

Tom bought a new camera for Mary to replace the one he had borrowed and lost.