Translation of "Görüntüsü" in English

Benim çocuğumun görüntüsü alınmasın

don't take the picture of my child

Benim kameranın görüntüsü bozuk.

My camera's display is defective.

Tokyo'nun gece görüntüsü muhteşemdir.

The night view of Tokyo is wonderful.

İncil, Tanrı'nın görüntüsü olduğumuzu söyler.

In the Bible, it says that we are the image of God.

Heykeltıraş ahşabı Buda'nın görüntüsü şeklinde oydu.

The sculptor carved wood into an image of Buddha.

Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.

A look of contentment appeared on his face.

Tom'un yüzünde bir çaresizlik görüntüsü vardı.

Tom had a look of desperation on his face.

Bana bir ekran görüntüsü gönderebilir misin?

Can you send me a screenshot?

öğrencilerin ders dinlerken ki görüntüsü çok önemli zaten

The image of the students while listening is very important

Onun sahne görüntüsü geçen yıldan beri gerçekten gelişti.

His stage presence has really improved since last year.

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.

- Bu koltukta sahnenin net bir görüntüsü var.
- Bu koltuk sahnenin net bir görüntüsüne sahip.

This seat has a clear view of the stage.

- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.