Translation of "Amcam" in English

0.007 sec.

Examples of using "Amcam" in a sentence and their english translations:

Amcam kızgın.

My uncle is angry.

Amcam zengin.

My uncle is rich.

Amcam da olabilir

My uncle might

Amcam Taşkent'te yaşıyor.

My uncle lives in Tashkent.

Amcam Almanya'da yaşıyor.

My uncle lives in Germany.

Amcam gitar çalar.

- My uncle plays guitar.
- My uncle plays the guitar.

Amcam kanserden öldü.

My uncle died of cancer.

Amcam almanca konuşabilir.

My uncle can speak German.

Amcam orada öldü.

My uncle died there.

Amcam Avustralya'da yaşıyor.

My uncle lives in Australia.

- Amcam bir apartman dairesinde yaşamaktadır.
- Amcam bir dairede yaşıyor.

My uncle lives in an apartment.

- Dün amcam beni ziyaret etti.
- Dün amcam bana uğradı.

My uncle dropped in on me yesterday.

Amcam bana arabasını verdi.

- My uncle yielded his car to me.
- My uncle gave his car to me.
- My uncle gave me his car.

Amcam bu otelin yöneticisidir.

My uncle is the manager of this hotel.

Amcam Madagaskar'dan. O, Madagaskarlı.

My uncle is from Madagascar. He is Madagascan.

Amcam New York'ta yaşıyor.

My uncle lives in New York.

Amcam bir servet yaptı.

My uncle made a fortune.

Amcam İspanyanın doğusunda yaşar.

My uncle lives in the east of Spain.

Amcam bu ofiste çalışıyor.

My uncle works in this office.

Amcam bir Ford sürer.

My uncle drives a Ford.

Amcam üçüncü sınıftan sorumlu.

My uncle is in charge of the third-year class.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

- My uncle lives near the school.
- My uncle lives next to the school.

Amcam arabasını bana verdi.

My uncle gave his car to me.

Amcam kötü bir sürücü.

My uncle is a lousy driver.

Amcam Çin yelpazeleri biriktirir.

My uncle collects Chinese fans.

Amcam üniversitede İngilizce okuyor.

My uncle is taking English at university.

Amcam, akciğer kanserinden öldü.

My uncle died of lung cancer.

Amcam tarafından işe alındım.

I was hired by my uncle.

Amcam asla mektup yazmaz.

My uncle never writes letters.

Amcam tavuklara bakmamı istedi.

My uncle asked me to take care of the chickens.

Amcam bir köpek besliyor.

My uncle keeps a dog.

Amcam hastalığından tamamıyla kurtuldu.

My uncle has completely recovered from his illness.

Amcam para harcamada cömerttir.

My uncle is generous with his money.

Amcam balık ticareti yapar.

My uncle deals in fish.

Amcam bir otel çalıştırıyor.

My uncle runs a hotel.

Amcam bana saat verdi.

My uncle gave me the watch.

Amcam ansızın Kobe'den geldi.

My uncle blew in from Kobe.

Orada koşan adam amcam.

The man running over there is my uncle.

Amcam doksana ayak bastı

My uncle lived to be ninety.

- Amcam kırklarında.
- Dayım kırklarında.

My uncle is in his forties.

Amcam şimdi rahat yaşıyor.

My uncle now lives in comfort.

Tom benim amcam değil.

Tom isn't my uncle.

Amcam annemin erkek kardeşidir.

My uncle is my mother's brother.

- Geçen hafta bir amcam öldü.
- Bir amcam geçen hafta vefat etti.

An uncle of mine died last week.

Amcam genç değil ama sağlıklı.

- My uncle is not young, but healthy.
- My uncle isn't young, but he's healthy.

Amcam yarın bizi görmeye gelecek.

My uncle is coming to see us tomorrow.

Amcam bir yıl önce öldü.

My uncle died a year ago.

Amcam mutlu bir hayat yaşadı.

My uncle lived a happy life.

Amcam bana bu kitabı aldı.

My uncle bought me this book.

Amcam bana bir kitap verdi.

My uncle gave me a book.

Amcam zayıf fakat teyzem şişman.

- My uncle is slender, but my aunt is stout.
- My uncle is slim, but my aunt is fat.
- My uncle is thin, but my aunt is fat.

Amcam bir üniversitede İngilizce öğretir.

My uncle teaches English in a college.

Amcam Paris'te on yıl yaşadı.

My uncle has lived in Paris for ten years.

Kyoto'da yaşayan bir amcam var.

I have an uncle who lives in Kyoto.

Benim bir amcam bir doktordur.

An uncle of mine is a doctor.

Amcam zayıf ama teyzem şişman.

- My uncle is slim, but my aunt is fat.
- My uncle is thin, but my aunt is fat.

Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.

My uncle comes back from America next Monday.

Amcam İspanyanın başkenti Madrit'de yaşıyor.

My uncle lives in Madrid, the capital of Spain.

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.

My uncle lived abroad for many years.

Amcam dün mide kanserinden öldü.

My uncle died of cancer of the stomach yesterday.

Amcam beni kırsalda gezmeye götürdü.

My uncle took me for a ride in the countryside.

Amcam beni görmek için geldi.

My uncle came to see me.

Dün amcam bir köpek aldı.

Yesterday my uncle bought a dog.

Amcam balık tutmaya çok düşkündür.

My uncle is very fond of fishing.

Ben amcam ile birlikte kalıyorum.

- I am staying with my uncle.
- I'm staying with my uncle.

Amcam 18 yaşında denize gitti.

My uncle went to sea at 18.

Tom benim babam değil, amcam.

Tom is my uncle, not my father.

Amcam her şeyi inşa ederdi.

My uncle would build everything.

Amcam iki yıl Vaşington'da yaşadı.

My uncle lived in Washington, D. C. for two years.

Amcam üniversitede İngilizce eğitimi alıyor.

My uncle studies English at the university.

Amcam bana bir kamera verdi.

My uncle gave me a camera.

Amcam bana bir hediye verdi.

- My uncle gave me a present.
- My uncle gave me a gift.

Bugünkü durumuma beni amcam getirdi.

My uncle has made me what I am today.

Amcam her sabah koştuğunu söyledi.

My uncle said that he jogs every morning.

Amcam sana bir hediye verdi.

My uncle gave you a present.

Onu yapan bir amcam var.

I have an uncle who does that.

Avustralya'da yaşayan bir amcam var.

I have an uncle who lives in Australia.

Tom gerçekten benim amcam değil.

Tom isn't really my uncle.