Translation of "Kabin" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kabin" in a sentence and their english translations:

Kabin kesinlikle sessizdi.

The cabin was absolutely silent.

Kabin küflü kokuyordu.

The cabin smelled musty.

Kabin görevlisi dalkavuklukta iyidir.

The cabin attendant is good at flattery.

Bu bizim kabin mi?

Is this our cabin?

"Rica ederim." diyor kabin görevlisi.

"Here you are," the steward says.

Kabin fırtına tarafından parçalara ayrıldı.

The cabin was torn asunder by the storm.

Gölün yanında bir kabin kiraladık.

We have rented a cabin by the lake.

Neyse sonra kabin memuru geldi, biniş kartlarımıza baktı.

The flight attendant took our boarding passes.

Tom kabin çekmecesini açtı ve bir klasör çıkardı.

Tom opened the cabinet drawer and pulled out a folder.

Kabin basıncının değişmesi gerekiyorsa, koltuğunuzun üzerindeki paneller oksijen maskelerini açığa çıkaracaktır.

If cabin pressure should change, panels above your seat will open revealing oxygen masks.

Bu özel bir kabin, ancak diğer kabinlerle harici bir tuvalet paylaşıyorsunuz.

It's a private cabin, but you share an external washroom with the other cabins.

Eski kabin pek çok modern cihazdan yoksundu, hatta bir odun sobası bile vardı.

The old cabin lacked many modern appliances, it even had a wood-burning stove.