Translation of "Görevlisi" in English

0.011 sec.

Examples of using "Görevlisi" in a sentence and their english translations:

Güvenlik görevlisi nerede?

Where is the security guard?

Havaalanında güvenlik görevlisi.

He is a security guard at the airport.

Kabin görevlisi dalkavuklukta iyidir.

The cabin attendant is good at flattery.

Tom bir satış görevlisi.

Tom is a salesman.

Tom bir öğretim görevlisi.

Tom is a teaching assistant.

Tom baş uyum görevlisi.

Tom is the chief compliance officer.

Sami ambulans görevlisi idi.

Sami was an ambulance attendant.

Tom halkla ilişkiler görevlisi.

Tom is a public relations officer.

- Uçuş görevlisi olmak isteyen biri var mı?
- Uçuş görevlisi olmak isteyen?

Anyone wants to be a flight attendant?

"Rica ederim." diyor kabin görevlisi.

"Here you are," the steward says.

Güvenlik görevlisi gece boyunca görevdeydi.

The guard was on duty all night.

Bir müze görevlisi olarak çalışıyorum.

I work as a museum attendant.

Tom güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

Tom is working as a security guard.

Otopark görevlisi senin mazeretini doğruladı.

The parking lot attendant confirmed your alibi.

Neredeyse bir sağlık görevlisi oluyordum.

I almost became a paramedic.

O, güvenlik görevlisi kılığında bankaya girdi.

He entered the bank disguised as a guard.

Müze görevlisi bir şeye dokunmamamızı söyledi.

The museum guard told us not to touch anything.

Bir depoda güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

He is working as a security guard at a warehouse.

Linda uçuş görevlisi olarak işe alındı.

Linda was employed as a flight attendant.

Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.

A customs official asked me to open my suitcase.

Orada kaç tane güvenlik görevlisi var?

How many guards are there?

Tom bir sağlık görevlisi, değil mi?

Tom is a paramedic, isn't he?

- Tom bir güvenlik görevlisi olarak kimliğini gizledi.
- Tom kendini bir güvenlik görevlisi olarak gizledi.

Tom disguised himself as a security guard.

O bir otel görevlisi olarak yaşamını kazanır.

He earns his living as a hotel boy.

Sen Mary'nin bir uçuş görevlisi olduğunu söyledin.

You said Mary was a flight attendant.

Bir uçuş görevlisi yolcu uçağının enkazından kurtarıldı.

A flight attendant was rescued from the wreckage of the passenger plane.

Tom bir benzin istasyonu görevlisi olarak çalıştı.

Tom worked as a gas station attendant.

Otopark görevlisi Tom'a boş bir yer gösterdi.

A parking lot attendant waved Tom into a space.

Bir uçuş görevlisi olarak bir iş istiyorum.

I long for a job as a flight attendant.

Ne zamandan beri park görevlisi olarak çalışıyorsun?

How long have you been working as a parking attendant?

Bir hava yolu şirketinde uçuş görevlisi olarak çalışıyorum.

I work for an airline company as a flight attendant.

Dan'ın bir güvenlik görevlisi olarak bir işi var.

Dan got a job as a security guard.

Güvenlik görevlisi Tom'a bu alanda resim çekemeyeceğini söyledi.

The security guard told Tom that he couldn't take pictures in this area.

- Uçuş görevlisi kazara Tom'un üstüne biraz sıcak kahve döktü.
- Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.

The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.

Her kamu görevlisi -- bilin bakalım -- onlar bizim için çalışıyorlar.

every public official -- guess what -- they work for us.

Bir oda görevlisi bagajını taşıyorsa, ona bahşiş vermeyi unutma.

If a porter carries your luggage, don't forget to tip him.

Bunun anlamı pek çok Hükümet görevlisi kimse bilmeden zengin oluyor.

This means many Government officials are getting rich without anyone knowing.

Uçuş görevlisi Tom'un üzerine sıcak kahve döktüğü için özür diledi.

The flight attendant apologized for spilling hot coffee on Tom.

Benim bir bankada bir güvenlik görevlisi olarak bir işim vardı.

I used to have a job as a security guard at a bank.

- Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
- Yaşlı insanlar mağaza görevlisi tarafından kandırıldı.

Old people were tricked by the shop assistant.

Dan ve Matt özel bir firma için güvenlik görevlisi olarak çalışıyorlar.

Dan and Matt work as security guards for a private firm.

Uçuş görevlisi Tom'u uyandırmak için salladı ve ona uçağın indiğini söyledi.

The flight attendant shook Tom awake and told him that the plane had landed.

Bazı müzisyen ve aktörler aşırı istekli hayranlarını savuşturabilmek için güvenlik görevlisi işe alırlar.

Some musicians and actors hire security guards to help fend off their over-eager fans.

Geçen yıl tuvaletin içinde bir maganda kurşunu ateşleyen bir güvenlik görevlisi ile bir olay vardı.

Last year there was an incident with a security guard who shot a stray bullet inside a toilet.

Bir ilk yardım görevlisi olan Tom, kalp krizi geçiren birisi üzerinde manevi olarak CPR yapmakla yükümlüdür.

As a first-aider, Tom is morally obligated to perform CPR on someone who's had a heart attack.