Translation of "Joe" in English

Büyü, Joe.

Grow up, Joe.

Joe nereye gitti?

Where did Joe go?

Lütfen bana Joe deyin.

Please call me Joe.

Joe dün üzgün görünüyordu.

Joe looked sad yesterday?

Joe and Caroline köpeğimize bakıyor.

Joe and Caroline are looking after our dog.

Joe bu kıza çılgınca âşık.

Joe is madly in love with that girl.

Joe hariç hepimiz partiye gittik.

We all went to the party except Joe.

Tom sadece sıradan bir Joe.

Tom is just an average Joe.

Joe zamanının çoğunu spora harcar.

Joe spends the majority of his time in sports.

Joe kıza deli divane oluyor.

Joe's nuts about the girl.

Affedersiniz, Joe, telefonunuzu kullanabilir miyim?

Excuse me, Joe, can I use your phone?

Joe hariç herkes partiye gitti.

Everybody except Joe went to the party.

"Sloppy Joe" birinin adı değil mi?

Isn't "Sloppy Joe" someone's name?

Joe ve Caroline sabah altıda kalktı.

Joe and Caroline got up at 6 a.m.

Joe fiziksel olarak Shane'den daha güçlü.

Joe is physically stronger than Shane.

Joe dün akşam sizinle birlikte miydi?

Was Joe with you yesterday evening?

Joe ve ben dün bir aslan gördük.

Joe and I saw a lion yesterday.

Joe Biden Amerika Birleşik Devletleri başkan yardımcısıdır.

Joe Biden is the vice-president of the United States.

Joe benim parayı ödemem konusunda ısrar etti.

Joe insisted on my paying the money.

Merhaba. Ben Joe Carlton. Michael ile konuşabilir miyim?

Hello. This is Joe Carlton. May I speak to Michael?

Ken ve Joe tenis oynamak için parka gittiler.

Ken and Joe went to the park to play tennis.

Haydi, Joe. Sadece bir bardak bira zarar vermez.

Come on, Joe. Just a glass of beer won't hurt.