Translation of "Istikrarsız" in English

Mutluluğumuz çok istikrarsız

our happiness will be very unstable,

Pazar çok istikrarsız.

The market is very volatile.

Tom son derece istikrarsız.

Tom is extremely unstable.

Bu test maiyeti istikrarsız.

This test suite is unstable.

Suriye'deki istikrarsız güvenlik durumu Türkiye'yi de etkilemektedir.

The unstable security situation in Syria also affects Turkey.

İnsanların duygusal yaşamları gittikçe daha istikrarsız hale geliyor.

People's emotional lives are becoming more and more unstable.

Bakın, bu duruma maruz kalan işçiler, kayıt dışılık, daha istikrarsız çalışmak

See, the workers who are exposed to this situation, to informality, work under more precarious