Translation of "Güvenlik" in English

0.038 sec.

Examples of using "Güvenlik" in a sentence and their english translations:

- Güvenlik önemli.
- Güvenlik önemlidir.

Safety is important.

Güvenlik sıkılaştırılacak.

Security will be tightened.

Güvenlik kim?

Who's on watch?

Güvenlik kontrolünden geçerdim

go through the security checkpoint

Yasal güvenlik mi?

Legal security?

Güvenlik garanti edilmez.

- Safety is not guaranteed.
- Safety isn't guaranteed.

Şehirde güvenlik artırıldı.

Security was increased in the city.

Güvenlik hakkında konuşalım.

Let's talk about safety.

Güvenlik önce gelmeli.

Safety must come first.

Güvenlik çok sıkıydı.

Security was very tight.

Güvenlik birincil sorundur.

Safety is the primary concern.

Boşuna güvenlik çağırmayın.

Don't bother calling security.

Güvenlik önce gelir.

Safety comes first.

Güvenlik, bir illüzyondur.

Safety is an illusion.

Güvenlik duvarı kullanmıyorum.

I don't use a firewall.

Güvenlik görevlisi nerede?

Where is the security guard?

Güvenlik güncellemelerini yüklüyorum.

I'm installing security updates.

Havaalanında güvenlik görevlisi.

He is a security guard at the airport.

- Güvenlik görevlisini aramam gerek.
- Güvenlik görevlisini aramam lazım.

I need to call the security guard.

- Güvenlik problemi var mı?
- Bir güvenlik sorunu mu var?
- Güvenlik sorunu var mı?

Is there a security problem?

Güvenlik seviyesi İç Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlendiği gibi, turuncudur.

The security level, as established by the Department of Homeland Security, is orange.

- Güvenlik görevlileri bizi içeri almıyordu.
- Güvenlik bizi içeri sokmuyordu.

The security guards wouldn't let us in.

Sıcaklık, yiyecek... ...ve güvenlik.

Warmth, food, and safety.

Bahsedilen! sözde güvenlik açıkları

said! pseudo-vulnerabilities

Çevre ve ulusal güvenlik?

Environment and national security?

Güvenlik en önemli şeydir.

Safety is the most important thing.

Sosyal güvenlik numaranızı isteyebiliriz.

We may ask for your social security number.

Güvenlik en büyük düşmandır.

Security is the greatest enemy.

Bir güvenlik ihlâlimiz var.

We have a security breach.

Tom bir güvenlik görevlisidir.

Tom is a security officer.

Tom bir güvenlik uzmanıdır.

Tom is a security specialist.

Güvenlik sonunda müdahale etti.

Security eventually intervened.

Başka bir sorun güvenlik.

Another problem is safety.

Güvenlik son derece sıkıydı.

Security was extremely tight.

Güvenlik hala bir endişedir.

Security is still a concern.

Soygun, güvenlik kamerasına yakalandı.

The robbery was caught on a security camera.

Kültürel hoşgörü, kültürel güvenlik,

cultural tolerance, cultural safety,

Bizim güvenlik kameraları sahte.

Our security cameras are fake.

Sosyal güvenlik numaranız nedir?

What's your social security number?

Güvenlik de bir zorluktu.

Security was also a challenge.

Tom güvenlik konusunda endişeli.

Tom worries about security.

Bu bir güvenlik sorunu.

It's a safety issue.

Alanı güvenlik altına al.

Secure the area.

Bir güvenlik duvarı kullanıyorum.

I use a firewall.

Leyla güvenlik için atladı.

Layla leapt to safety.

Bu bir güvenlik tehlikesi.

That's a safety hazard.

Güvenlik, bir numaralı önceliğimiz.

Safety is our number one priority.

Güvenlik ekibiyle toplantın var.

You have a meeting with the security team.

Daha güçlü bir ekonomik güvenlik,

better financial security,

Bu da güvenlik açığı oluşturuyormuş

this also creates a vulnerability

Robert güvenlik komitesinde gereksiz kişi.

Robert is the fifth wheel on the safety committee.

Şehirdeki çocuklar güvenlik için götürüldü.

Children in the town were taken away for safety.

Güvenlik görevlisi gece boyunca görevdeydi.

The guard was on duty all night.

Bunu güvenlik kasasına koyar mısınız?

Would you put this in the safety deposit box?

Güvenlik başkanı ile konuşmak istiyorum.

I'd like to talk to the head of security.

Bir güvenlik ağına ihtiyacımız var.

We need a safety net.

Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.

We've installed several security cameras.

Başka her şeyden önce güvenlik.

Security before everything else.

O bir güvenlik kamerası kurdu.

She installed a security camera.

Tom işsiz bir güvenlik görevlisidir.

Tom is an unemployed security guard.

Tom güvenlik kamerasını işaret etti.

Tom pointed at the security camera.

Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.

Tom is a security guard at the airport.

Güvenlik her zaman önce gelir.

Safety always comes first.

Tom bir güvenlik kamerası kurdu.

Tom installed a surveillance camera.

Güvenlik her zaman bizim endişemiz.

Safety is always our concern.

Tom güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

Tom is working as a security guard.

Bu binadaki güvenlik son teknolojidir.

Security in this building is state of the art.

Bu bir ulusal güvenlik meselesi.

It's a matter of national security.

Geniş güvenlik önlemleri yürürlüğe konuldu.

Broad safety measures were put into effect.

Hiçbir güvenlik sistemi güvenli değildir.

No security system is foolproof.

Güvenlik, önceliğimiz olmaya devam etmektedir.

Safety remains our priority.

Tom bar güvenlik elemanını geçemedi.

Tom couldn't get past the bouncer.

Tom bir siber güvenlik uzmanıdır.

Tom is a cybersecurity expert.

Güvenlik sistemi Tom'un retinasını taradı.

The security system scanned Tom's retina.

- Güvenlik timi arabada bomba araması yaptı.
- Güvenlik ekibi arabada patlayıcı kontrolü yaptı.

The security team checked the car for explosives.

Binamız sağlam bütün güvenlik önlemlerini almışız

our building has taken all the security precautions

Bu bahsedilen güvenlik açıklarına geçelim mi?

Shall we go to these mentioned vulnerabilities?

Olan Federal Güvenlik Servisi'nin eski başkanına

another classification.

O, güvenlik görevlisi kılığında bankaya girdi.

He entered the bank disguised as a guard.

Bir güvenlik depozitosuna ihtiyacın var mı?

Do you require a security deposit?

Onların işi, güvenlik sistemini kontrol etmektir.

Their job is to check the security system.

Ayaklarına giydiğin şey güvenlik kurallarına uymuyor.

What you're wearing on your feet don't meet safety guidelines.

Tom üç yıldır bir güvenlik müfettişi.

Tom has been a safety inspector for three years.

Bu sadece bir güvenlik sorunu değil.

- It's not just a safety issue.
- It isn't just a safety issue.

Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

A firewall guarantees your security on the internet.

Yaşlandığında güvenlik istiyorsan, şimdi biriktirmeye başla.

If you want security in your old age, begin saving now.

Bir güvenlik şirketi için çalıştığını bilmiyordum.

- I didn't know that you worked for a security company.
- I didn't know you worked for a security company.

Her vatandaşın bir güvenlik numarası vardır.

Every citizen has a security number.

Bir depoda güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

He is working as a security guard at a warehouse.

Vardiya alan üç güvenlik görevlimiz var.

We have three security guards who take shifts.

Güvenlik konusunda asla işin kolayına kaçmamalısın.

You should never cut corners on safety.

Güvenlik görevlin içeri girmeme izin vermedi.

Your security guard wouldn't let me in.

Sahil Güvenlik bir kurtarma helikopteri çağırdı.

The coast guard called in a rescue helicopter.

Tom, Boston'daki bir güvenlik firmasında çalışıyor.

Tom runs a security firm in Boston.