Translation of "Isteyebilirsin" in English

Yavaşlamak isteyebilirsin.

You may want to slow down.

Oturmak isteyebilirsin.

You might want to sit down.

Ondan yardım isteyebilirsin.

You can ask him for help.

Sen bunu isteyebilirsin.

You might want this.

Burada, bunu isteyebilirsin.

Here, you might want this.

Yeniden düşünmek isteyebilirsin.

You may want to reconsider.

Bunu kullanmak isteyebilirsin.

You might want to use this.

Bundan biraz isteyebilirsin.

You might want some of this.

Biraz yardım isteyebilirsin.

You might want a little help.

Onu bırakmak isteyebilirsin.

You might want to leave that.

Tekrar düşünmek isteyebilirsin.

You might want to reconsider.

Tom'la konuşmak isteyebilirsin.

You might want to talk to Tom.

Biraz yavaşlamak isteyebilirsin.

You may want to slow down a bit.

Biraz uyumak isteyebilirsin.

You might want to grab some sleep.

Orada beklemek isteyebilirsin.

You might want to wait over there.

Adımını izlemek isteyebilirsin.

You might want to watch your step.

Buna bakmak isteyebilirsin.

You might want to take a look at this.

Benimle gitmek isteyebilirsin.

You might want to go with me.

Biraz dinlenmek isteyebilirsin.

You may want to get some rest.

Başka ne isteyebilirsin?

- What more could you want?
- What else could you want?

Bizimle gitmek isteyebilirsin.

You might want to go with us.

Onlarla konuşmak isteyebilirsin.

You might want to talk to them.

Onunla konuşmak isteyebilirsin.

You might want to talk to him.

Tom'dan yardım isteyebilirsin.

You can ask Tom for help.

Onlardan yardım isteyebilirsin.

You can ask them for help.

Onu Tom'a söylemek isteyebilirsin.

You may want to tell Tom that.

Buna göz atmak isteyebilirsin.

You might want to glance at this.

Onu tekrar düşünmeyi isteyebilirsin.

You might want to reconsider that.

Bunu Tom'a söylemek isteyebilirsin.

You might want to tell that to Tom.

Sanırım bunu duymak isteyebilirsin.

I think you might want to hear this.

Tom'u seninle getirmek isteyebilirsin.

You might want to bring Tom with you.

Bunu Tom'la tartışmak isteyebilirsin.

You might want to discuss it with Tom.

Doğruyu söylemeye başlamak isteyebilirsin.

You might want to start telling the truth.

Bir ceket giymek isteyebilirsin.

You might want to wear a jacket.

Birkaç pound kaybetmek isteyebilirsin.

You might want to lose a few pounds.

Sen ayakkabılarını çıkarmak isteyebilirsin.

You might want to take off your shoes.

Kararını yeniden düşünmek isteyebilirsin.

You might want to reconsider your decision.

Öğleden sonra kestirmek isteyebilirsin.

You might want to take an afternoon nap.

Daktiloyu kullanmadan önce isteyebilirsin.

You might ask before you use my typewriter.

Onu onlara söylemek isteyebilirsin.

You may want to tell them that.

Onu ona söylemek isteyebilirsin.

- You may want to tell him that.
- You may want to tell her that.

Sanırım bunu okumak isteyebilirsin.

I think you might want to read this.

Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.

You might want to try studying in the library.

Bir ara onu denemek isteyebilirsin.

You might want to try it sometime.

Şimdi bir avukat aramak isteyebilirsin.

You might want to call a lawyer now.

Birkaç adım geri atmak isteyebilirsin.

You may want to take a few steps back.

Muhtemelen onunla ilgili ne isteyebilirsin?

What could you possibly want with that?

Bunu Tom'a geri vermek isteyebilirsin?

You might want to give this back to Tom.

Sanırım bunu kontrol etmek isteyebilirsin.

I think you might want to check this out.

Yanında bir kamera getirmek isteyebilirsin.

You might want to bring a camera with you.

Yanında bir şemsiye getirmek isteyebilirsin.

You might want to bring an umbrella with you.

Biz beklerken bunu okumak isteyebilirsin.

You might want to read this while we're waiting.

Bazı temiz giysiler giymek isteyebilirsin.

You might want to change into some clean clothes.

Boston'a yolculuğunu ertelemeyi düşünmek isteyebilirsin.

You may want to consider postponing your trip to Boston.

Oraya tek başına gitmek isteyebilirsin.

You might want to go there by yourself.

Onlardan birini satın almak isteyebilirsin.

You might want to buy one of those.

Tom'a biraz yardım etmek isteyebilirsin.

You might want to help Tom a little.

Tom'a o soruyu sormak isteyebilirsin.

You might want to ask Tom that question.

Her zaman onun yardımını isteyebilirsin.

You can always ask for his help.

Bir diyet yapmayı denemek isteyebilirsin.

You might want to try going on a diet.

Her zaman Tom'un yardımını isteyebilirsin.

You can always ask for Tom's help.

Her zaman ondan yardım isteyebilirsin.

You can always ask for her help.

Bunu güvenli bir yere koymak isteyebilirsin.

You might want to put this someplace safe.

Ona bakan birine sahip olmak isteyebilirsin.

You might want to have someone look into that.

Tom için biraz kek ayırmak isteyebilirsin.

You might want to save some cake for Tom.

Bir dakikan varsa, bunu okumak isteyebilirsin.

If you have a minute, you might want to read this.

Bunun hakkında biraz daha düşünmek isteyebilirsin.

You might want to think about this a little bit longer.

Oturmak isteyebilirsin. Bu biraz zaman alacak.

You might want to sit down. This is going to take a while.

Bir önceki treni yakalamaya çalışmak isteyebilirsin.

You might want to try to catch an earlier train.

Bugün biraz daha erken ayrılmak isteyebilirsin.

You might want to leave a little earlier today.

Ne yapılması gerektiği hakkında düşünmek isteyebilirsin.

You might want to think about what needs to be done.

Onunla ilgili bir not almak isteyebilirsin.

You might want to make a note of that.

Dışarıda biraz egzersiz yapmayı denemek isteyebilirsin.

You might want to try working out a bit.

Kendin yapmak istemiyorsan onu Tom'un yapmasını isteyebilirsin.

If you don't want to do it yourself, you can ask Tom to do it.

Gelecek sefer biraz daha dikkatli olmak isteyebilirsin.

You might want to be a little more careful next time.

Gelecek testten önce biraz daha çalışmak isteyebilirsin.

You might want to study a little harder before the next test.

Yarın buraya daha erken gelmeye çalışmak isteyebilirsin.

You might want to try to get here earlier tomorrow.

Araban için bazı yeni lastikler almayı düşünmek isteyebilirsin.

You might want to consider buying some new tires for your car.

Tom buradayken ona sızdıran musluğunu tamir ettirmek isteyebilirsin.

While Tom is here, you might want to have him fix your leaky faucet.

Tom'u kendi ev ödevini erkenden yapması için teşvik etmek isteyebilirsin.

You might want to encourage Tom to do his own homework early.

Gelecek sefer zamanında olmak için biraz daha çok çalışmak isteyebilirsin.

You might want to try a little harder to be on time the next time.

Sen genç ve sağlıklı olduğunda pazartesi günü kendini öldürmek ve çarşamba günü tekrar gülmek isteyebilirsin.

When you are young and healthy, you can want to kill yourself on Monday and laugh again on Wednesday.