Translation of "Bundan" in English

- Bundan endişelenmemelisin.
- Bundan endişelenmemelisiniz.

You shouldn't worry about that.

- Bundan bıktım.
- Bıktım bundan.
- Bundan gına geldi.

I'm sick of this.

- Bundan kurtulmalısın.
- Bundan kurtulmak zorundasın.
- Bundan kurtulman gerekiyor.

- You've got to get rid of it.
- You have to get rid of it.

- Bundan öğreneceğiz.
- Bundan ders alacağız.

We're going to learn from this.

Bundan hoşlanmıyorum.

I don't like this.

Bundan hoşlanacağım.

I'm going to enjoy this.

Bundan sıkılıyorum.

- I am fed up with it.
- I'm getting tired of it.

Bundan eminim.

I'm sure of it.

Bundan kaçamazsın.

You can't walk away from this.

Bundan kurtulmalısın.

You've got to get rid of this.

Bundan kurtulamazsın.

You can't get rid of it.

Bıktım bundan!

- I am fed up with it.
- I'm fed up with it!

Bundan usanıyorum.

I'm getting sick and tired of this.

Bundan vazgeçmiyorum.

I'm not giving this up.

Bundan usandım.

I'm tired of this.

Bundan emindim.

I was sure of it.

Bundan hoşlanmayacaksın.

- You're not going to like it.
- You won't enjoy it.

Bundan sorumlumusunuz?

Are you responsible for this?

Bundan kurtulmayacaksın.

You're not going to get away with it.

Bundan hoşlanmadım.

I'm not happy about it.

Bundan bahsedildi.

That was mentioned.

Bundan bahsetmemeliydim.

I shouldn't have brought this up.

Bundan vazgeçemem.

I can't give that up.

Bundan bıktım.

- I'm sick of it!
- I'm fed up.
- I'm sick of it.

Bundan kurtulalım.

- Let's get rid of this.
- Let's get rid of that.

Bundan kurtulamadım.

I couldn't get rid of it.

Bundan hoşlanmazdın.

You wouldn't like it.

Bundan utanmıyorum.

I'm not ashamed of it.

Bundan öğrenelim.

Let's learn from this.

Bundan hoşlanırdım.

I used to like it.

Bundan kurtuldum.

I got rid of it.

Bundan hoşlanmayabilirsin.

You might not like it.

- Bundan haber edilmedim.
- Bundan haberim olmadı.

I wasn't informed of this.

Birazdan bundan bahsedeceğiz.

we're going to talk about it in a minute.

Kimse bundan bahsetmiyor.

And no one talks about it.

Bundan öğrendiğim şey,

See, what I learned

Bundan kısmen sorumlusunuz.

You are in part responsible for it.

Şundan bundan konuşuyorlar.

They are talking about this and that.

Ben bundan eminim.

I'm certain of that.

Bundan uzak durmalıydım.

- I should have stayed out of it.
- I should've stayed out of it.

Bundan hoşlanmaya başlıyorum.

I'm starting to enjoy it.

Babama bundan bahsetme.

Don't tell Father about this.

Bundan hiç hoşlanmayacak.

She won't like this.

Bundan emin misin?

Are you certain about this?

Bundan hoşlandın mı?

Did you like it?

Bundan gurur duymuyorum.

- I'm not proud of this.
- I am not proud of this.

Bundan pişman olacağım.

I'm going to regret this.

Tom'a bundan bahsetme.

Don't talk to Tom about this.

Bundan kurtulacağını sanma.

Don't think you're going to get away this.

Bundan pişman olacak.

He will regret this.

Bundan emin olamazsın.

You can't be sure of that.

Biz bundan kurtulamayız.

We can't get out of this.

Bundan çok şüpheliyim.

I very much doubt it.

Bundan fazlasını götüremem.

I can't take much more of this.

Bundan kimseye bahsedemezsin.

You can't tell anyone about this.

Bundan hoşlanıyor musun?

Are you enjoying this?

Bundan biraz isteyebilirsin.

You might want some of this.

Bundan kimseye bahsetme.

Don't mention this to anyone.

Kim bundan sorumlu?

- Who's responsible for this?
- Who is responsible for this?

O bundan hoşlanmayacak.

He won't like that.

Tom bundan hoşlanmayacak.

- Tom is not going to like it.
- Tom isn't going to like it.

Mary bundan hoşlanmayacak.

- Mary is not going to like it.
- Mary isn't going to like it.

Biz bundan kurtuluyoruz.

We're getting rid of it.

Bundan asla kurtulmayacağız.

We'll never get out of this.

Bundan emin olacağız.

We'll make sure of it.

Tom bundan hoşlanmaz.

Tom doesn't like this.

Bundan kurtulmak zorundasın.

You have to get rid of it.

Bundan sorumlu değilim.

I'm not responsible for this.

Bundan biraz öfkelendim.

I was a little put out by this.

Hepimiz bundan eminiz.

We're all sure of that.

Bundan çok utanıyorum.

I'm very ashamed of it.

Bundan uzak durmalıydın.

- You should've stayed out of this.
- You should have stayed out of this.

Sen bundan kurtulabilirsin.

You can get out of this.

Bundan kurtulacağımızı umuyorum.

- I hope we get away with this.
- I hope that we get away with this.

Bundan daha fazlasıydı.

It was more than that.

Bundan daha iyisin.

You're better than that.

Bundan bahsetmiş olabilirim.

I might have mentioned it.

Sana bundan bahsedeceğim.

I'll tell you about it.

Bundan hoşlanmayacağına eminim.

I'm sure you won't enjoy it.

Tom bundan hoşlanmadı.

Tom didn't like this.

Bundan hoşlanacağını düşündüm.

- I thought you'd enjoy this.
- I thought that you'd enjoy this.

Sanırım bundan hoşlanacaksın.

I think you're going to enjoy this.

Bundan fazlasını yapamam.

I can't do any more than this.

Bundan böyle, görüşelim.

From now on, let's keep in touch.

Bundan pişman olmayacaksınız!

You won't regret it!

Bundan pişman olmayacaksın.

You're not going to regret this.

Bundan uzak dur.

You keep out of this.

Bundan hoşlandığını umuyorum.

I hope you're enjoying this.

Bundan bahsedeceğini biliyordum.

I knew you'd bring that up.

Bundan asla bıkmam.

I never get tired of that.

Bundan gerçekten hoşlandım.

I really enjoyed that.