Translation of "Inanıyorlar" in English

0.008 sec.

Examples of using "Inanıyorlar" in a sentence and their english translations:

- Onlar sana inanıyorlar.
- Sana inanıyorlar.

They believe you.

İnsanlar istediklerine inanıyorlar.

Men believe what they want to.

Onlar bana inanıyorlar.

They believe me.

Onlar kendilerine inanıyorlar.

They believe in themselves.

Ölümden sonraki yaşama inanıyorlar.

They believe in a life after death.

Hristiyanlar İsa Mesih'e inanıyorlar.

Christians believe in Jesus Christ.

çünkü öldükten sonraki yaşama inanıyorlar

because they believe in life after they die

İnsanlar inanmak istedikleri şeye inanıyorlar.

People believe what they want to believe.

Onlar ruhun ölümsüz olduğuna inanıyorlar.

They believe that the soul is immortal.

Onlar Jane'in dürüst olduğuna inanıyorlar.

They believe that Jane is honest.

Söyledikleri şeye gerçekten inanıyorlar mı?

Do they really believe what they say?

Köylüler ölümden sonraki bir hayata inanıyorlar.

The villagers believed in a life after death.

- Onlar ona inanıyorlar.
- Onlar buna inanır.

They believe it.

Bazı insanlar okumanın zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.

Some people think of reading as a waste of time.

Bazı insanlar onların tarihi yeniden yazabileceklerine inanıyorlar.

Some people believe they can rewrite history.

Bazı insanlar aya inişlerin asla olmadığına inanıyorlar.

Some people believe that the moon landings never happened.

Bazı insanlar ölümden sonra ebedi hayata inanıyorlar.

Some people believe in eternal life after death.

Aptal yığınlar Mandela'nın iyi bir adam olduğuna inanıyorlar.

The dumb masses believe that Mandela was a decent man.

Kiliseye giden insanlar görünüşe göre Tanrı varlığına inanıyorlar.

People who go to church apparently believe in existence of God.

İnsanlar genel olarak gazetelerin söylediği her şeye inanıyorlar.

People in general have faith in everything newspapers say.

Araştırmacılar, kanser araştırmalarının Kutsal Kasesini bulmuş olabileceklerine inanıyorlar.

The researchers believe they may have found the Holy Grail of cancer research.

Bazı bilimciler sera etkisinin gerçek dışı olduğuna inanıyorlar.

Some scientists believe that the greenhouse effect is imaginary.

İnsanlar sorunları tartışmanın bir zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.

Men believe that discussing problems is a waste of time.

Şaka yapmıyorum. Bazı insanlar aslında dünyanın sadece altı bin yaşında olduğuna inanıyorlar.

I'm not kidding you. Some people actually believe that the world is only six thousand years old.

Diğeri ise orduydu ve onlar hayati amaçlarının Türkiye'yi laik kılmak olduğuna inanıyorlar

And the other was the military and they were the ones, again, who believe that their core mission in life was to keep

Gökbilimciler, Satürn'ün halkalarının doğal olarak oluşmuş uyduların parçalanmasından kaynaklanan küçük parçacıklardan oluştuğuna inanıyorlar.

Astronomers believe Saturn's rings developed from particles that resulted from the break-up of naturally occurring satellites.

Bazı insanlar; her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her yerde olan bir tanrının var olduğuna inanıyorlar.

Some humans believe that there exists a god who is omniscient, omnipotent and omnipresent.

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar.

Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.

"Bu vebaya neyin neden olduğunu bilen biri var mı?" "Paris Üniversitesi bilim adamlarının bu kötülüğün kaynağının özellikle Jüpiter, Satürn ve Mars olumsuz takımyıldızı olduğuna inanıyorlar."

"Does anyone know what has caused this plague?" "The scholars of the University of Paris believe that the source of this evil is an especially unfavorable constellation of Jupiter, Saturn, and Mars."