Translation of "Hapishanedeki" in English

0.002 sec.

Examples of using "Hapishanedeki" in a sentence and their english translations:

Tom hapishanedeki hayata katlanabildi.

Tom could face life in prison.

Kitap, hapishanedeki bir kadının hayatı hakkındadır.

The book is about the life of a woman in prison.

Hapishanedeki yaşam bir hayvanın yaşamından daha kötüdür.

Life in prison is worse than the life of an animal.

Onun hapishanedeki beş yıldan sonra serbest bırakıldığını duydum.

I hear he was released after five years in prison.

Şimdi sana söylediğim şeylerin çoğu o dönemde, hapishanedeki tecrit sırasında doğdu.

[Pepe] Much of what I tell you today was born in that time of solitude in prison.