Translation of "Haklıydın" in English

Sen haklıydın.

- You were right.
- You were correct.

Gerçekten haklıydın.

You were actually right.

Bence haklıydın.

I think you were right.

Tamamen haklıydın.

You were totally right.

Haklıydın, biliyorsun.

You were right, you know.

Kısmen haklıydın.

You were half right.

Gitmekte haklıydın.

You were right to go.

- Aslında haklıydın.
- Bir bakıma, sen haklıydın.
- Bir şekilde, sen haklıydın.

In a way, you were right.

Tom konusunda haklıydın.

You were right about Tom.

Başından beri haklıydın.

You were right all along.

Pekala, sanırım haklıydın.

Well, I guess you were right.

Sen çok haklıydın.

You were so right.

Bir konuda haklıydın.

You were right about one thing.

Endişe etmekte haklıydın.

You were right to worry.

Peki, sen haklıydın.

Well, you were right.

Belki sen haklıydın.

Maybe you were right.

Sen de haklıydın.

You were right, too.

Sen haklıydın, Tom.

You were right, Tom.

Şimdiye kadar haklıydın.

You've been right so far.

Sen muhtemelen haklıydın.

You were probably right.

Bana söylemekte haklıydın.

You were right to tell me.

- Beklenenin tersine sen haklıydın.
- Sonuç olarak sen haklıydın.

You were right after all.

Sen bu konuda haklıydın.

You were right about this.

Haklıydın, o Rio'da yaşamıyor.

- You were right, he doesn't live in Rio.
- You were right, she doesn't live in Rio.

Her zamanki gibi haklıydın.

You were right as usual.

- Sanırım haklıydın.
- Sanırım haklıydınız.

I guess you were right.

Sen haklıydın gibi görünüyor.

- It looks like you were right.
- It seems you were right.

Pekala, Tom, sen haklıydın.

Well, Tom, you were right.

Sen onlar hakkında haklıydın.

You were right about them.

Sen onun hakkında haklıydın.

You were right about him.

Sen her şey hakkında haklıydın.

You were right about everything.

Geçmişe bakıldığında, sanırım sen haklıydın.

In retrospect, I think you were right.

- Bunu söylemekten nefret ediyorum ama sen haklıydın.
- Bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama haklıydın.

I hate to say it, but you were right.

- Biliyorsun, sen haklıydın.
- Haklı olduğunu biliyorsun.

- You know you were right.
- You know that you were right.

Haklıydın gibi görünüyor. Mary'nin kemanını çalan adam Tom'du.

It looks like you were right. Tom was the guy who stole Mary's violin.

Birkaç şey hakkında haklıydın. Fakat birkaç hata yaptın.

You were right about several things. However, you made a few errors.