Translation of "Getirmemiz" in English

Başka ne getirmemiz gerektiğini göreceğim.

I'll see what else we need to bring.

Ailemizi birlikte geri getirmemiz gerekiyor.

We need to bring our family back together.

Tom'u eve getirmemiz gerekir mi?

Should we bring Tom home?

Yarın sözlüklerimizi derse getirmemiz gerekiyor mu?

- Need we bring our dictionaries to class tomorrow?
- Do we need to bring our dictionaries to class tomorrow?

Kaç tane tabak getirmemiz gerektiğini hatırlamıyor.

She doesn't remember how many plates we have to bring.

Hâlâ o piyanoyu getirmemiz gerektiğini söylüyorum.

- I still say we should've bought that piano.
- I still say we should have bought that piano.

Hâlâ istediğin tabloyu getirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

- I still think we should've bought the painting you liked.
- I still think we should have bought the painting you liked.

Bana kendi suyumuzu getirmemiz gerektiği söylendi.

I was told that we have to bring our own water.

Yanımızda daha çok yiyecek getirmemiz gerektiğini biliyordum.

- I knew we should've brought more food with us.
- I knew we should have brought more food with us.