Translation of "Istediğin" in English

İstediğin nedir?

- What is it you want?
- What is it you need?
- Just what is it you want?

İşte istediğin.

Here's what you asked for.

Beklenti, istediğin şeyi

An expectation is a belief

Gitmek istediğin yere.

anywhere you want to go.

İstediğin gibi yap.

Have it your way.

İstediğin kitabı okuyabilirsin.

You may read whichever book you like.

İstediğin yere oturabilirsin.

- You may sit wherever you like.
- You can sit anywhere you like.

İstediğin çiçeği al.

Take whichever flower you like.

İstediğin yiyeceği ye.

Eat whatever food you like.

İstediğin zaman git.

Go when you want.

İstediğin kadar al.

Take as long as you need.

İstediğin gibi yapacağım.

I'll do as you want.

Bu istediğin olamaz.

This can't be what you want.

Yapmak istediğin nedir?

What is it you want to do?

Bilmek istediğin nedir?

- What is it you want to know?
- What is it that you want to know?

İstediğin kadar yiyebilirsin.

You may eat as much as you want to.

İstediğin zaman gel.

- Come at any time you like.
- Come whenever you'd like.

İstediğin bu mu?

Is that what you'd like?

Yapmamı istediğin nedir?

What is it you'd like me to do?

İşte istediğin dosya.

Here's the file you asked for.

İstediğin yere otur.

Sit wherever you like.

İstediğin şeyi aldım.

I got what you asked for.

İstediğin bilgiye sahibim.

- I have the information you requested.
- I have the information you wanted.

İstediğin değişiklikleri yaptım.

I made the changes you asked for.

İstediğin yere gideceğim.

I'll go anywhere you want.

İstediğin kişi benim.

I'm the one you want.

İstediğin fiyat nedir?

What's your asking price?

İstediğin şeye sahibim.

I've got what you want.

İstediğin kadar yüzebilirsin.

You may swim as long as you want.

Almak istediğin nedir?

What is it you wish to buy?

İstediğin çiçekleri seç.

Choose any flowers you like.

İstediğin zaman gelebilirsin.

You may come whenever you like.

İstediğin yere gidebilirsin.

You can go anywhere you like.

İstediğin kadar kalabilirsin.

You can stay as long as you like.

İşte istediğin şey.

Here's the stuff you wanted.

İstediğin yerde buluşuruz.

We'll meet wherever you want.

İstediğin kadar kal.

Stay as long as you wish.

Sanırım istediğin bu.

- I assume that's what you want.
- I assume that that's what you want.

İstediğin kadar ye.

Eat as much as you want.

İstediğin nedir, Tom?

What is it that you want, Tom?

Tom istediğin kişi.

Tom is the one you want.

Yapmamı istediğin neydi?

What was it you asked me to do?

İstediğin pastayı al.

Take whatever cake you want.

İstediğin kıyafetleri giy.

- Wear what clothes you please.
- Wear what clothes you want.

İşte senin istediğin.

Here's what you wanted.

Bu senin istediğin.

This is what you wanted.

İstediğin sürece kal.

Stay as long as you want.

İstediğin sürece kalabilirsin.

You may stay as long as you want.

İstediğin resmi alabilirsin.

You can have any picture that you want.

Konuşmak istediğin kimdir?

Who is it that you want to talk to?

Senin istediğin neydi?

What was it that you wanted?

İstediğin mümkün değil.

- What you want is not possible.
- What you want isn't possible.

İstediğin kadar konuşabilirsin.

You may talk as much as you like.

İstediğin kadar dinle.

Listen as much as you want.

İstediğin kişiyi getirebilirsin.

You can bring anyone you like.

İşte istediğin belgeler.

Here are the documents you asked for.

İstediğin kadar dinlen.

Rest as much as you want.

- İstediğin sürece burada kalabilirsin.
- Burada istediğin kadar kalabilirsin.

You may stay here as long as you like.

- Benden yapmamı istediğin şeyi yaptım.
- Yapmamı istediğin şeyi yaptım.

I've done what you wanted me to do.

- İstediğin kadar çok şeftali al.
- İstediğin kadar şeftali al.

- Take as many peaches as you like.
- Take as many peaches as you want.

Ve istediğin bütün şeylerdir.

that makes life worth living.

İstediğin şeye ulaşmak konusunda

When you see a plan laid out in front of you

Onu istediğin şekilde yapabilirsin.

You can do it however you like.

Onu istediğin birine ver.

- Give it to anyone you like.
- Give it to whomever you like.

İstediğin iki kartı al.

Take any two cards you like.

Tablo istediğin fiyata değmez.

- The painting is not worth the price you are asking.
- The painting isn't worth the price you're asking.

İstediğin kadar çok konuşabilirsin.

You may talk as much as you like.

İstediğin kadar çok ye.

Eat as much as you like.

Gerçekten istediğin bu mu?

That's really what you want?

İstediğin şeyi istemek istiyorum.

I want to want what you want.

İstediğin her şeyi yiyebilirsin.

You can eat all you want.

Bu, görmek istediğin kız.

- This is the young lady you asked to see.
- This is the girl you asked to see.

Sadece istediğin için vazgeçtim.

I only quit because you asked me to.

Bana sormak istediğin nedir?

What is it you want to ask me?