Translation of "Garsonluk" in English

0.002 sec.

Examples of using "Garsonluk" in a sentence and their english translations:

Geçinmek için garsonluk yapıyor.

She waits tables for a living.

Boston'da garsonluk kârlı olabilir.

Waiting tables in Boston can be lucrative.

Mary yarı zamanlı garsonluk yaptı.

Mary waitressed part-time.

- Ben tabloları bekliyorum.
- Garsonluk yapıyorum.

I'm waiting tables.

Ben bu gece garsonluk yapıyorum.

I'm waitressing tonight.

- Tom garsonluk yaptı.
- Tom garson olarak çalıştı.

Tom worked as a waiter.

- Boston'da bekleme masaları çok kazançlı olabilir.
- Boston'da garsonluk yapmak çok kazançlı olabilir.

Waiting tables in Boston can be very lucrative.