Translation of "Güvenebileceği" in English

O onun güvenebileceği tek kişi.

- She can only trust him.
- He's the only person she can trust.
- He's the only person whom she can trust.

Tom, Mary'nin güvenebileceği tek insan.

Tom is the only person Mary can trust.

Onun güvenebileceği tek insan o.

He's the only person she can trust.

Mary'nin güvenebileceği tek kişi Tom'dur.

Tom is the only one Mary can trust.

Tom güvenebileceği birisine ihtiyaç duyuyordu.

- Tom needed someone he could trust.
- Tom needed somebody he could trust.

Fadil hâlâ her zaman güvenebileceği bir kişiye sahip.

Fadil still has one person he can always count on.

Tom hâlâ her zaman güvenebileceği bir kişiye sahip.

Tom still has one person he can always count on.

- Tom'un güvenebileceği kimsesi yoktu.
- Tom'un sırtını dayayabileceği kimsesi yoktu.
- Tom'un dayanacak hiç kimsesi yoktu.

Tom didn't have anyone to lean on.