Translation of "Birisine" in English

birisine dokunursa

if it touches someone

Birisine anlatmalıydım.

- I should have told someone.
- I should've told someone.
- I should've told somebody.

- Herhangi birisine ateş etme.
- Birisine ateş etme.
- Herhangi birisine ateş etmeyin.
- Birisine ateş etmeyin.

Don't fire anyone.

Birisine anlatmak zorundaydım.

I had to tell somebody.

Birisine ateş etmeyin.

Don't fire anyone.

Birisine ihtiyacımız var.

We need somebody.

Uzan ve birisine dokun.

Reach out and touch someone.

Güvenebileceğim birisine ihtiyacım var.

I need somebody I can trust.

Konuşabileceğim birisine ihtiyacım var.

I need someone who I can talk to.

Tom birisine söyledi mi?

Did Tom tell someone?

Herhangi birisine ateş etmeyin.

Don't fire anyone.

Konuşacak birisine ihtiyacım var.

- I need someone to talk to.
- I need somebody to talk to.
- I have to talk to somebody.

Arkadaş canlısı birisine benziyorsun.

You look like a friendly person.

Sami birisine aşık oldu.

Sami fell in love with someone.

Sami birisine mesaj atıyordu.

Sami was texting someone.

Bunu güvenebileceğimiz birisine vermek istiyorum.

I'd like to give this to somebody we can trust.

Birlikte liseye gittiğim birisine benziyorsun.

You look like somebody I went to high school with.

Bundan birisine bahsetmediysen müteşekkir kalırım.

I'd appreciate it if you didn't mention this to anyone.

Tezimi düzeltecek birisine ihtiyacım var.

I need someone to proofread my thesis.

Yazımı düzeltecek birisine ihtiyacım var.

I need someone to proofread my essay.

Kitabımı düzeltecek birisine ihtiyacım var.

I need someone to proofread my book.

Tom güvenebileceği birisine ihtiyaç duyuyordu.

- Tom needed someone he could trust.
- Tom needed somebody he could trust.

Birisine yardım etmek ister misiniz?

Would you like to help someone?

Hiç arabanı birisine ödünç verdin mi?

Have you ever lent your car to someone?

Keşke sarılıp yatabileceğim birisine sahip olsam.

I wish I had someone I could snuggle with.

Fadıl asla başka birisine zarar veremez.

Fadil can never hurt another person.

Keşke tüm sırlarımı anlatacak birisine sahip olsam.

I wish I had someone to tell all my secrets to.

- Birisine ihtiyacın olacak.
- Bir taneye ihtiyacın olacak.

You'll need one.

Tom bunu Mary için birisine yaptırmak istiyor.

- Tom wants to get someone to do that for Mary.
- Tom wants to get somebody to do that for Mary.

Çoğu zaman bizden daha küçük birisine ihtiyacımız vardır.

We often need someone smaller than ourselves.

Tom'un kendi sıkıntılarıyla ilgili konuşabilecek birisine ihtiyacı vardı.

Tom needed someone he could discuss his problems with.

Tam sevinç değerini elde etmek için, onu paylaşacak birisine sahip olmalısınız.

To get the full value of joy, you must have someone to divide it with.

İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?

What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?