Translation of "Duyurmak" in English

0.003 sec.

Examples of using "Duyurmak" in a sentence and their english translations:

Cumhurbaşkanlığı adaylığını duyurmak için hazırdı.

He was ready to announce his presidential candidacy.

İlk olarak birkaç yeni düzenlemeyi duyurmak istiyorum.

In the first place, I would like to announce several new regulations.

. İçinde olacak değişikliği onunla duyurmak için. Bir zamanlar

a single state. During the same time period, oil was flowing

Tom, Mary'ye olan aşkını cümle âleme duyurmak istiyordu.

Tom wanted to shout his love for Mary from the rooftops.

Medyaya çıkmadan önce, hamile olduğumu bütün hayranlarıma duyurmak istiyorum.

Before it gets out in the media, I'd like to announce to all my fans that I'm pregnant.

- Benim görevim toplantıda alınan kararların duyurusunu yapmak.
- Benim işim toplantı sırasında alınan kararları kamuoyuna duyurmak.

My job is to publicize the decisions made during the meeting.