Translation of "Cinayetin" in English

- Cinayetin faili Sami'ydi.
- Sami cinayetin failiydi.

Sami was the perpetrator of the murder.

Cinayetin nedeni kıskançlıktı.

Jealousy was the motive for the murder.

Tom bir cinayetin kurbanıydı.

Tom was the victim of a homicide.

Cinayetin nedeni henüz bilinmiyor.

- The motive for the murder is not yet known.
- The motive for the murder isn't yet known.

Sami bir cinayetin kurbanıydı.

Sami was the victim of a murder.

Tom polise cinayetin hesabını verdi.

Tom gave his account of the murder to police.

Dan, Linda'nın cinayetin beyni olduğunu düşünüyor.

Dan thinks that Linda was the mastermind of the murder.

Sami aslında cinayetin arkasındaki fikir babasıydı.

Sami was actually the mastermind behind the murder.

Tom'un cinayetin şüphelileri arasında olduğuna şaşırmıştım.

I was surprised that Tom was among the suspects in the murder.

Sami cinayetin bir soygun gibi görünmesini istedi.

Sami wanted the murder to look like a robbery.

Sami cinayetin zamanı için bir mazeret verdi.

Sami provided an alibi for the time of the murder.

Bir dizi cinayetin aynı adam tarafından işlendiği düşünüldü.

The series of crimes were thought to have been committed by the same man.

Kıskançlık ve açgözlülük, cinayetin en yaygın etkenlerinden ikisidir.

Jealousy and greed are two of the most common motivators of murder.

Evet, cinayetin bir günah olduğunu söyledim ama günahların yanlış olduğunu asla söylemedim.

Yes, I said that murder is a sin, but I never said that sins are wrong.