Translation of "Düşünüyor" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Düşünüyor" in a sentence and their polish translations:

Kurtarılacağımızı düşünüyor musun?

Myślisz, że będziemy ocaleni?

Suçlanacağımı düşünüyor musun?

Myślisz, że wina leży po mojej stronie?

Herkes öyle düşünüyor.

Wszyscy tak uważają.

- Cidden boşanmayı düşünüyor musun?
- Cidden boşanmayı düşünüyor musunuz?

Naprawdę chcesz się rozwieść?

Birkaç kişi öyle düşünüyor.

Niewiele osób tak myśli.

Tom bundan hoşlanacağını düşünüyor.

Tom sądzi, że ci się spodoba.

Havalı olduğumu düşünüyor musun?

Myślisz że jestem super?

Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że ryby słyszą?

Tom aptal olduğumu düşünüyor.

Tom myśli, że jestem idiotą.

Garip olduğumu düşünüyor musun?

- Myślisz, że jestem dziwny?
- Myślisz, że jestem dziwna?

Herkes garip olduğumu düşünüyor.

Każdy myśli, że jestem dziwny.

Sence Dana ne düşünüyor?

Jak myślisz, co Dana ma na myśli?

Sadece para kazanmayı düşünüyor.

On myśli tylko o zarabianiu pieniędzy.

Durumun gelişebileceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że sytuacja może się poprawić?

Kar yağacağını düşünüyor musun?

Myślisz, że będzie padał śnieg?

Tom mümkün olmayacağını düşünüyor.

Tom uważa, że to nie będzie możliwe.

Tom'un öleceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom umrze?

Çekici olduğumu düşünüyor musun?

- Myślisz, że jestem atrakcyjny?
- Myślisz, że jestem atrakcyjna?

Ailem aklımı kaybettiğimi düşünüyor.

Moja rodzina uważa, że zwariowałem.

Tom Mary'nin şüpheleneceğini düşünüyor.

Tom myśli, że Mary będzie podejrzliwa.

Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.

Cała jej istota myśli, czuje, odkrywa.

Fikrini uygulamaya koyabileceğini düşünüyor musun?

- Czy sądzisz, że potrafisz zastosować swój pomysł w praktyce?
- Uważasz, że możesz swój pomysł zastosować w praktyce?

Onun babasına benzediğini düşünüyor musun?

Myślisz, że jest podobny do ojca?

İşi istediğini hâlâ düşünüyor musun?

Wciąż uważasz, że ta praca ci się spodoba?

Onun bunu seveceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że jej się to spodoba?

Büyük bir şair olduğunu düşünüyor.

Uważa się za świetnego poetę.

Gerçekten önem verdiğimi düşünüyor musun?

Naprawdę myślisz, że mnie to obchodzi?

Bunun doğru olabileceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że to może być prawda?

Tom çok düşünüyor gibi görünüyordu.

Tom udawał zamyślonego.

Fransızcanın zor olduğunu düşünüyor musun?

Uważasz, że francuski jest trudny?

Gerçekten onu yapacağımı düşünüyor musun?

Myślisz, że naprawdę bym to zrobił?

Onların cansız olduklarını düşünüyor musun?

Czy myślisz, że oni nie żyją?

Tom'un gerçeği söylediğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom mówił prawdę?

Tom'un beni sevdiğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom mnie lubi?

Bir iş bulmayı düşünüyor musun?

Czy zastanawiasz się and podjęciem pracy?

Onu almam gerektiğini düşünüyor musun?

Myślisz, że powinienem to wziąć?

Tom'un meşgul olduğunu düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom jest zajęty?

Tom bunun eğlenceli olduğumu düşünüyor.

Tom myśli, że jest zabawny.

Bir hırsız olduğumu düşünüyor musun?

Myślisz, że jestem złodziejem?

O, evrenin merkezi olduğunu düşünüyor.

Myśli, że jest pępkiem świata.

Karışmayı ciddi olarak düşünüyor musun?

Naprawdę chcesz się zaangażować?

Boşanmayı ciddi olarak düşünüyor musun?

- Naprawdę myślisz o rozwodzie?
- Naprawdę chcesz się rozwieść?

Gitmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?

- Naprawdę chcesz tam iść?
- Naprawdę chcesz tam jechać?

Ciddi olarak gitmemeyi düşünüyor musun?

- Naprawdę nie chcesz jechać?
- Naprawdę nie chcesz iść?

Harvard'a başvurmayı hâlâ düşünüyor musun?

Wciąż chcesz startować na Harvard?

Ünlü olmaktan hoşlanacağınızı düşünüyor musunuz?

Uważasz, że sława podobałaby ci się?

Çoğu kişi cinayeti yanlış düşünüyor.

Większość ludzi uważa morderstwo za zło.

Vinil kayıtlarından kansere yakalanabileceğini düşünüyor.

On myśli, że może dostać raka od płyt winylowych.

Tom Mary'nin kıskanç olmayacağını düşünüyor.

Tom myśli że Mary nie będzie zazdrosna.

- Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyor musun?
- Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyor musunuz?

Myślisz, że Tom nas okłamuje?

O her zaman haklı olduğunu düşünüyor.

Ona uważa, że ma zawsze rację.

Sence o hala beni düşünüyor mudur?

Myślisz, że ona ciągle o mnie myśli?

Tom, Mary'nin hala hayatta olduğunu düşünüyor.

Tom myśli, że Mary wciąż żyje.

Bazı insanlar Tom'un şizofrenik olduğunu düşünüyor.

Niektórzy myślą, że Tom jest schizofrenikiem.

Tom'un bize yardım edebileceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom będzie w stanie nam pomóc?

O, Paris'teki durum hakkında ne düşünüyor?

Co ona sądzi o sytuacji w Paryżu?

Bu gece kar yağacağını düşünüyor musun?

Myślisz, że w nocy będzie padał śnieg?

Tom'un önceden yatağa gittiğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom już poszedł do łóżka?

Tom hâlâ Mary için çalıştığımı düşünüyor.

Tom nadal myśli, że pracuję dla Mary.

Tom'un bir uzaylı olabileceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom mógłby być kosmitą?

Tom'la evlenmem gerektiğini gerçekten düşünüyor musun?

Naprawdę uważasz, że powinnam poślubić Toma?

Tam bir aptal olduğumu düşünüyor olmalısın.

Musisz myśleć że jestem kompletnym idiotą.

Onun başının belada olduğunu düşünüyor musun?

Myślisz, że ma kłopoty?

Onun başının dertte olduğunu düşünüyor musunuz?

Myślisz, że ma kłopoty?

Yarın havanın iyi olacağını düşünüyor musun?

Myślisz, że jutro będziemy mieć dobrą pogodę?

O, konferans sonuçları hakkında ne düşünüyor?

Co ona myśli o wynikach konferencji?

Tom Mary'nin biraz tuhaf olduğunu düşünüyor.

Tom uważa, że Mary jest nieco dziwna.

Tom'un söylediğimden dolayı gitmediğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom nie poszedł przez to, co powiedziałem?

Benden daha akıllı olduğunu düşünüyor musun?

Myślisz, że jesteś mądrzejszy ode mnie?

Bunun bir fark yaratacağını düşünüyor musun?

Myślisz, że to pomoże?

Tom'un ne olduğunu bildiğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom wie, co się stało?

Tom Mary'nin nereye gittiğini bildiğini düşünüyor.

Tom myśli, że wie, gdzie poszła Mary.

Gerçekten sana yardım edebileceğimi düşünüyor musun?

Naprawdę myślisz, że mogę wam pomóc?

Bunun tekrar olmayacağını gerçekten düşünüyor musun?

Naprawdę myślisz, że to się nie zdarzy?

Tom her zaman haklı olduğunu düşünüyor.

Tom zawsze uważa, że ma rację.

Tom, sonra ne olacağını bildiğini düşünüyor.

Tom myśli, że wie co się stanie.

Şimdi, bu noktada şöyle düşünüyor olabilirsiniz:

Teraz możesz pomyśleć:

İşini bırakmayı ciddi olarak düşünüyor musun?

Naprawdę chcesz rzucić pracę?

Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz?

- Uważasz, że broń ręczna powinna być zakazana?
- Czy myślisz, że trzeba zabronić posiadania pistoletów?

Hiç intihar etmeyi düşüneceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że kiedykolwiek będziesz rozważać samobójstwo?

Tom bu fiyatın makul olduğunu düşünüyor.

- Tom uważa, że ta cena jest rozsądna.
- Tom uważa tą cenę za rozsądną.

Tom gerçekten bunun olacağını düşünüyor mu?

Czy Tom na prawdę myśli, że to się wydarzy?

Tom'un bunu yapmayı planladığını düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom planuje to zrobić?

Tom'un onu gerçekten yaptığını düşünüyor musun?

Czy myślisz, że Tom naprawdę to zrobił?

Tom dünyanın her zaman kötüleştiğini düşünüyor.

Tom uważa, że z dnia na dzień świat staje się coraz gorszy i gorszy.

- TV'nin çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- Televizyonun çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?

Czy uważasz, że telewizja jest zła dla dzieci?

Onun pozisyon için iyi olduğunu düşünüyor musun?

Myślisz, że jest dobry na to stanowisko?

Onun camı kıran adam olduğunu düşünüyor musun?

Sądzisz, że on jest tym facetem, który zbił szybę?

Yardımımız olmadan gerçekten onu yapabileceğini düşünüyor musun?

Naprawdę myślisz, że możesz to zrobić bez naszej pomocy?

Tom'un bize yardım edebileceğini gerçekten düşünüyor musun?

Naprawdę myślisz, że Tom może nam pomóc?

Tom'un Mary'ye yardım edebileceğini gerçekten düşünüyor musun?

Naprawdę myślisz, że Tom będzie w stanie pomóc Mary?

Tom bir şey hakkında düşünüyor gibi görünüyordu.

Tom zdawał się o czymś myśleć.

Tom'un istediğinin bu olduğunu gerçekten düşünüyor musun?

Naprawdę myślisz, że to jest to, czego Tom chciał?

Onun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun?

Myślisz, że to dobry pomysł?

Onun hepsini yemeği ciddi olarak düşünüyor musun?

Naprawdę masz zamiar wszystko to zjeść?

Bunu eBay'da satmayı ciddi şekilde düşünüyor musun?

Naprawdę chcesz sprzedać to na eBayu?

Bunu çevrimiçi satmayı ciddi olarak düşünüyor musun?

Naprawdę chcesz sprzedać to w internecie?