Translation of "Düşünüyor" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Düşünüyor" in a sentence and their arabic translations:

Sormayı düşünüyor.

للتحقق من الوصفة.

Cüzdanını çalmayı düşünüyor.

ليمول فكرته الناشئة.

Öyle düşünüyor musun?

أتعتقد ذلك؟

Bazılarınız şöyle düşünüyor olabilir:

وأنا أدرك أن البعض منكم قد يكون يفكر :

Çoğu insan, öyle düşünüyor.

يعتقد الكثيرون ذلك.

Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?

هل تظن أن السمك يسمع؟

Deli olduğumu düşünüyor musun?

هل تظنني مجنونا؟

Kar yağacağını düşünüyor musun?

أتظنها ستُثلج؟

Tom aynı şekilde düşünüyor.

يفكّر توم بنفس الطريقة.

Fadıl cevabı bulduğunu düşünüyor.

يعتقد فاضل أنّه وجد الجواب.

Tom sadece kendini düşünüyor.

توم يفكر في نفسه فقط.

Nasıl araya girsem diye düşünüyor,

أحاول أن أجد طريقة لأشارك فيها

Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.

‫كيانها كله يفكّر ويشعر ويستكشف.‬

Tom'un gelmeyeceğini gerçekten düşünüyor musun?

هل تظن حقا أن توم لن يأتي؟

O, arabam hakkında ne düşünüyor?

ما رأيها في سيارتي؟

O en iyi bildiğini düşünüyor.

إنَّها تَعتَقِدُ أنَّهَا أعْلَمْ.

Tom, Mary'nin evet demeyeceğini düşünüyor.

توم يعتقد أن ماري لن تقول نعم.

Onu Tom'un aldığını düşünüyor musun?

أتظن أن توم اشتراها؟

Dan bunu yazmamam gerektiğini düşünüyor.

يظن دان أن علي أن لا أكتب ذلك حتى.

Tom bunun hakkında ne düşünüyor?

ما رأي توم حيال هذا؟

Ve bu yüzden güvenli olduğunu düşünüyor.

ولذلك، فهي آمنة.

O, daha fazla uyuman gerektiğini düşünüyor.

يعتقد أنك بحاجة للمزيد من النوم.

O, konferans sonuçları hakkında ne düşünüyor?

- ما رأيها بنتيجة المؤتمر؟
- ما رأيها في ما توصل إليه المؤتمر؟
- ما رأيها في ما توصل إليه المؤتمر من نتائج؟

Çoğu kişi bilgisayarların asla düşünemeyeceklerini düşünüyor.

معظم الناس يعتقدون أن أجهزة الكمبيوتر لن تكون قادرة على التفكير.

Bunun bir kaza olduğunu düşünüyor musun?

أتظنّها كانت حادثة؟

Tom hâlâ bizim arkadaş olduğumuzu düşünüyor.

ما يزال توم يظننا أصدقاء.

Onlar Tom'un Mary'yi öptüğünü düşünüyor mu?

هل ظنّوا أنّ توم قبّل ماري؟

Şimdi, bu noktada şöyle düşünüyor olabilirsiniz:

الآن، في هذه اللحظة من الممكن أنكم تفكرون،

Polis, Tom'un birkaç kişiyi öldürdüğünü düşünüyor.

تظنّ الشرطة بأن توم قتل عدة أشخاص.

Tom'un yaptığı şeyi yapabileceğini düşünüyor musun?

أتَضُنُّ أنَّكَ تَستَطيعُ فِعلَ ما يفعَلَهُ توم؟

Leyla dingoların devasa canavarlar olduğunu düşünüyor.

تعتقد ليلى أنّ كلاب الدّينغو هي وحوش ضخمة.

Melanie durumun çok kötü olduğunu düşünüyor.

تعتقد "ميلاني" أن الوضع سيء جدا.

Onun işi kendi başına yaptığını düşünüyor musun?

هل تعتقد أنه قام بالعمل وحده؟

O kişi, kedimin ağaç üzerinde yaşadığını düşünüyor.

ذاك الشخص يظن أن قطي يعيش على الشجرة.

Onu yapmana izin vereceğimi gerçekten düşünüyor musun?

أوتظنني سأدعك تفعل ذلك؟

Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?

هل تعتقد أن هذا الكتاب يستحق القراءة؟

Tom Mary'nin John'a özür dilemesi gerektiğini düşünüyor.

يظن توم أن على ماري الاعتذار من جون.

Paranın sana mutluluk getireceğini gerçekten düşünüyor musun?

أتعتقد حقّا أن المال سيجلب لك السعادة?

Ve her 10 kişiden biri intihar etmeyi düşünüyor.

وواحدٌ من بين كل 10 منهم فكّر بالانتحار.

Ya o grubun sizden daha aşağı olduğunu düşünüyor

ماذا لو اعتقدت أن هذه مجموعة الناس متدنية

Bağlılık sözü almanın iyi bir fikir olacağını düşünüyor .

من بطل Hrolf الباقي على قيد الحياة.

- Tom'un geleceğini düşünüyor musun?
- Sence Tom gelecek mi?

- هل تعتقد أن توم سيأتي؟
- هل تعتقدين أن توم سيأتي؟

Şimdi, yetkililer mesafeyi sınırlamak için neler yapabileceklerini düşünüyor.

الآن ، يفكر المسؤولون فيما يمكنهم فعله للحد من المسافة.

Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?

هل تعتقد أن الاحترار العالمي هو نتيجة لعمل البشر؟

- Seni affedeceğimi düşünüyor musun?
- Sence seni affeder miyim?

أتحسبني سأسامحك؟

Bu yüzden Sarah kendisinin en iyi insan olduğunu düşünüyor.

لذلك سارة تعتقد بأنها هي نفسها الشخص الأفضل.

Bazı insanlar tüm bunların sıradan bir mesele olduğunu düşünüyor.

وبعض الناس يعتقدون أن هذا يعتبر مشكلة تافهة.

Bush yeryüzünde adaleti tesis etmek Allah tarafından gönderildiğini düşünüyor.

يعتقد بوش بأنه مرسل من الله ليقيم العدالة على وجه الأرض.

O eski arabayı satın almayı ciddi olarak düşünüyor musun?

هل أنت تفكر جديا في شراء هذه السيارة القديمة؟

- Benim aptal olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben aptal mıyım?

هل تظن أنني غبي؟

Tom Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor.

يرى توم بأن الطعام الذي تُعده ماري حار جدا.

Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.

و40% فقط يعتقدون أنه سيؤثر علينا بشكل شخصي.

- Tom'un Mary'yi gördüğünü düşünüyor musun?
- Sence Tom Mary'yi gördü mü?

أتظنّ أنّ توم رأى ماري؟

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

ويظن العلماء أنه يمكنك نقل العدوى خلال معظم هذه الفترة

Şu an pek çok insan beyni bir kara kutu gibi düşünüyor,

الآن يرى معظم الناس الدماغ كصندوق أسود،

Ama berbat bir şiirsel züppe olan Harald bunu biraz düşünüyor ve “Hayır,

لكن هارالد ، وهو متكبر شاعري رهيب ، يفكر في الأمر قليلاً ويقول ، "لا ،

Onlar Japon tarzı odayı duyduklarında insanların çoğu muhtemelen bir tatami odası düşünüyor.

حين يسمع معظم الناس عن "غرفةٍ على الأسلوب الياباني"، فإنهم يفكرون على الأرجح بغرفة تاتامي.

- Gerçekten Tom'un bunu yapacağını düşünüyor musun?
- Gerçekten Tom'un bunu yapacağını mı düşünüyorsun?

أحقا تظن أن توم سيفعل ذلك؟