Translation of "Linda'nın" in English

0.017 sec.

Examples of using "Linda'nın" in a sentence and their english translations:

Linda'nın meyvesi kötüdür.

Linda’s fruit is bad.

Dan, Linda'nın tarafında.

Dan is on Linda's side.

Dan, Linda'nın kocasıdır.

Dan is Linda's husband.

Linda'nın konserini nasıl buldun?

How did you like Linda's concert?

Dan, Linda'nın hikayesinden duygulandı.

Dan was touched by Linda's story.

Dan, Linda'nın hayatını değiştirdi.

Dan changed Linda's life.

Dan, Linda'nın tek çocuğuydu.

Dan was Linda's only child.

Linda'nın direnci Dan'ı kızdırdı.

Linda's resistance sent Dan into a rage.

Dan, Linda'nın tepkisine şaşırdı.

Dan was surprised by Linda's reaction.

Dan Linda'nın ellerini bağladı.

Dan tied Linda's hands.

Dan Linda'nın evine geldi.

Dan showed up at Linda's house.

Dan, Linda'nın hikayesini doğruladı.

Dan corroborated Linda's story.

Dan Linda'nın arabasına yaklaştı.

Dan approached Linda's car.

Dan, Linda'nın yeni kocasıdır.

Dan is Linda's new husband.

Dan, Linda'nın dairesine geldi.

Dan arrived at Linda's apartment.

Dan, Linda'nın çocuklarına baktı.

Dan babysitted Linda's children.

Dan, Linda'nın masumiyetine inanıyordu.

Dan believed in Linda's innocence.

Dan Linda'nın öldürülmesine katılmadı.

Dan didn't participate in the killing of Linda.

Dan Linda'nın eski aşkı.

Dan is Linda's ex.

Dan'ın oğlu Linda'nın kollarındaydı.

Dan's son was in Linda's arms.

Dan Linda'nın arandığını duydu.

Dan found out that Linda was wanted.

Dan Linda'nın köpeğini yaraladı.

Dan injured Linda's dog.

Dan Linda'nın çocukluk aşkı.

Dan is Linda's childhood love.

Dan ve Linda'nın başı dertte.

Dan and Linda are in trouble.

Dan, Linda'nın hikayesini yayınlamayı reddetti.

Dan refused to publish Linda's story.

Dan, Linda'nın en kötü kabusudur.

Dan is Linda's worst nightmare.

Linda'nın üzerinde birkaç mücevher vardı.

Linda had some jewellery on her.

Hiç kimse Linda'nın çığlıklarını duyamazdı.

No one could hear Linda's screams.

Dan, Linda'nın dairesini videoya aldı.

Dan videotaped Linda's apartment.

Dan, Linda'nın bebeği için endişeli.

Dan is worried about Linda's baby.

Dan, Linda'nın bisikletini bodrumda buldu.

Dan found Linda's bike in the basement.

Dan, Linda'nın cesedini nehre bıraktı.

Dan dumped Linda's body in the river.

Dan Linda'nın onu öpmesini istedi.

Dan asked Linda to kiss him.

Dan, Linda'nın bilgisayarının şifresini buldu.

Dan found the password to Linda's computer.

Dan, Linda'nın onu aldattığına inanıyordu.

Dan believed that Linda was cheating on him.

Dan Linda'nın affetmesi için yalvardı.

Dan begged Linda for forgiveness.

Doktor, Linda'nın hamile olduğunu doğruladı.

The doctor confirmed that Linda was pregnant.

Dan Linda'nın cenaze törenine katıldı.

Dan attended Linda's funeral.

Dan, penceresinden Linda'nın evine baktı.

Dan looked at Linda's apartment from his window.

Dan Linda'nın arkadaş çevresine katıldı.

Dan joined Linda's circle of friends.

Dan Linda'nın ölümünü gazetede öğrendi.

Dan learnt about Linda's death in the news.

Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.

Dan rejected Linda's sexual advances.

Dan yangını Linda'nın başlattığını düşünüyor.

Dan thinks Linda started the fire.

Dan, Linda'nın kürtaj olmasını istedi.

Dan wanted Linda to have an abortion.

Dan Linda'nın araba sürdüğünü söyledi.

Dan said Linda was driving the car.

Dan, Linda'nın odasını görmek istedi.

Dan wanted to see Linda's room.

Dan Linda'nın ailesinin bir dostuydu.

Dan has been a friend of Linda's family.

Dan Linda'nın gittiğini bilmiyordu bile.

Dan didn't even know that Linda was gone.

Dan bile Linda'nın adını hatırlamadı.

Dan didn't even remember Linda's name.

Dan, Linda'nın adını anmadı bile.

Dan didn't even mention Linda's name.

Dan, Linda'nın albümünü dinlemedi bile.

Dan didn't even listen to Linda's album.

Dan, Linda'nın tutuklandığını yeni öğrenmişti.

Dan had just learned of Linda's arrest.

Dan, Linda'nın garsona bağırdığını duydu.

Dan heard Linda yell at the waitress.

Dan, Linda'nın tek gerçek aşkıdır.

Dan is Linda's one true love.

Dan, Linda'nın nelerden hoşlandığını biliyordu.

Dan knew what Linda liked.

Dan, Linda'nın gitmesine izin verdi.

Dan let Linda go.

Bu, Linda'nın dün bahsettiği araba.

This is the car Linda mentioned yesterday.

Linda'nın kocası ona karşı ikili oynuyordu.

Linda's husband was two-timing her.

"Bunlar kimin mektupları?" Onlar Linda'nın mektupları."

"Whose letters are these?" "They are Linda's."

Bu dün Linda'nın hakkında konuştuğu araba.

This is the car that Linda was talking about yesterday.

Dan, Linda'nın Matt'e yardım etmesini istedi.

Dan wanted Linda to help Matt.

Dan, Linda'nın kız kardeşiyle temas kurdu.

Dan contacted Linda's sister.

Dan, Linda'nın öldürülmesi konusunda pişman değildi.

Dan wasn't remorseful about killing Linda.

Dan, Linda'nın tüm elbiselerini çıkarmasını istedi.

Dan asked Linda to take all of her clothes off.

Dedektif Dan Anderson, Linda'nın ifadelerini doğruladı.

Detective Dan Anderson verified Linda's statements.

Dan Linda'nın ailesiyle irtibat kurmaya çalıştı.

Dan tried to contact Linda's family.

Dan, Linda'nın cinayetin beyni olduğunu düşünüyor.

Dan thinks that Linda was the mastermind of the murder.

Dan'in mağazası Linda'nın evinden yürüme mesafesindeydi.

Dan's store was within walking distance from Linda's home.

Dan Linda'nın duvardaki fotoğrafını fark etti.

Dan noticed Linda's photograph on the wall.

Dan, Linda'nın ailesinden kendini uzak tuttu.

Dan distanced himself from Linda's family.

Dan Matt ve Linda'nın tartıştığını duydu.

Dan heard Matt and Linda arguing.

Dan, o ve Linda'nın boşanacağını duyurdu.

Dan announced that he and Linda were getting divorced.

Dan eşyalarını Linda'nın evinden dışarı taşıdı.

Dan moved his things out of Linda's house.

Dan, Linda'nın başka telefonu olduğunu keşfetti.

Dan discovered Linda had another phone.

Dan Linda'nın vefat ettiği konusunda bilgilendirildi.

Dan was informed that Linda had passed away.

Doktor Dan'a Linda'nın vefat ettiğini söyledi.

The doctor told Dan that Linda had passed away.

Dan, Linda'nın parmak izlerini almayı başardı.

Dan managed to get Linda's fingerprints.

Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.

Dan analyzed Linda's fingerprints.

Dan, Linda'nın gerçek kimliğini polise bildirdi.

Dan informed the police of Linda's true identity.

Dan Linda'nın onu vurduğunu iddia etti.

Dan claimed that Linda shot him.

Dan Linda'nın erkek kardeşi Matt'ı dövdü.

Dan beat up Linda's brother, Matt.

Dan Linda'nın cinayeti için sorumluluk üstlendi.

Dan claimed responsibility for Linda's murder.

Dan Linda'nın kocası olarak poz verdi.

Dan posed as Linda's husband.

Dan, Linda'nın çıkması için zorlamaya çalıştı.

Dan tried to force Linda to quit.

Dan, Linda'nın ruhsal durumu hakkında endişeliydi.

Dan was worried about Linda's state of mind.

Bu, Dan ve Linda'nın ilk gecesi.

This is Dan and Linda's first night together.

Dan tutuklandı ve Linda'nın cinayetiyle suçlandı.

Dan was arrested and charged with Linda's murder.

Dan, Linda'nın sırt çantasını ormanda buldu.

Dan discovered Linda's backpack in the woods.

Dan Linda'nın doğum günü partisine geldi.

Dan came to Linda's birthday party.

Polis Linda'nın gömleğini Dan'ın odasında buldu.

The police found Linda's shirt in Dan's room.

Dan kızı Linda'nın Matt'le çıkmasını istemiyordu.

Dan didn't want his daughter Linda to date Matt.

Dan, Linda'nın suç tarihinin boyutunu bilmiyor.

Dan doesn't know the extent of Linda's criminal history.

Dan, Linda'nın gittiğini bile fark etmedi.

Dan didn't even notice that Linda was gone.

Dan, Linda'nın aramalarına cevap bile vermedi.

Dan didn't even answer Linda's calls.

Dan Linda'nın ne söylediğini duymadı bile.

Dan didn't even hear what Linda said.

Dan, Linda'nın e-postasını yanıtlamadı bile.

Dan didn't even email Linda back.

Dan, Linda'nın bunu yaptığına inanmak istemedi.

Dan didn't want to believe that Linda did that.

Dan, Linda'nın ölümü konusunda kendini suçlu hissetti.

Dan felt guilty about Linda's death.

Teğmen Dan Anderson, Linda'nın suçla bağlantısını kuramadı.

Lieutenant Dan Anderson couldn't link Linda to the crime.

Polis, Dan'in kız arkadaşı Linda'nın izini sürdü.

Police tracked down Dan's girlfriend, Linda.