Translation of "Beyni" in English

0.004 sec.

Examples of using "Beyni" in a sentence and their english translations:

Çünkü beyni bozulmuştu.

Because his brain was broken.

Tütün beyni etkiler.

Tobacco acts on the brain.

Tom'un beyni yıkandı.

Tom has been brainwashed.

Şirketimizin beyni odur.

He is the brains of our company.

Bitkilerin beyni var mıdır?

Do plants have brains?

beyni öğrenmeye hazırlayacak terapiler geliştirmektir.

is to develop therapies that prime or that prepare the brain to learn.

Sizce Tom'un beyni yıkandı mı?

Do you think Tom has been brainwashed?

Bir insan beyni ile düşünür.

One thinks with one's brain.

Hiç maymun beyni yedin mi?

Have you ever eaten monkey brains?

Beyni anlamak için, elbette, beyinleri araştırmalıyız

To understand the brain, well, we need to study brains.

Beyni, kendini iyileştirebileceği bir duruma getirdiğimizde

Once we switch the brain into a state of self-healing,

Böylece nokta nokta tüm beyni tarayabiliriz.

And that way, spot by spot, we scan out the brain.

İnsan beyni yaklaşık üç paund ağırlığında.

The human brain weighs about three pounds.

Dan, Linda'nın cinayetin beyni olduğunu düşünüyor.

Dan thinks that Linda was the mastermind of the murder.

İnsan beyni yeni durumlara uyum sağlayabilir.

The human brain can adapt to new situations.

Bu, yüz yaşındaki birinin beyni gibi görünüyor.

This looks like a brain of somebody a hundred years old.

Benim trollerin pek azının bir beyni vardı,

that a few of my trolls actually had brains,

Tom'un beyni uzun süre oksijenden yoksun kaldı.

Tom's brain was deprived of oxygen for too long.

Bilgisayar sık sık insan beyni ile karşılaştırılır.

The computer is often compared to the human brain.

Ilk başta psilosibinin hastaların beyni üzerindeki etkisini inceliyorduk.

we were originally looking at the effect of psilocybin on the patients' brains.

Öbürü de Amerika'nın projesi. İnsan beyni projesi ikisi.

Other one is American project. Both of them are human brain projects.

Insanlara "Bakın, egzersiz beyni daha iyi hâle getiriyor,

to tell people, "Look, exercise makes your brain better,

İlkel insanların modern insanlardan daha büyük beyni vardı.

The Neanderthals had a bigger brain than modern humans.

Bir bilgisayar, genellikle bir insan beyni ile karşılaştırılır.

A computer is often compared to a human brain.

Herkesin bir beyni vardır, ancak birçoğu, talimatları anlamadı.

Everybody has a brain, but many haven't understood the instructions.

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

This is like a giant underwater brain operating over millions of years.

Insan beyni hakkında öğrenilecek hala pek çok şey vardır.

There are still many things left to learn about the human brain.

Bu yüzden, bugün buradan ayrıldığınızda, çıkın ve istediğiniz beyni yaratın!

So when you leave today, go out and build the brain you want.

İyi bir sağlığa ek olarak, onun iyi bir beyni var.

In addition to good health, he has a good brain.

Şu an pek çok insan beyni bir kara kutu gibi düşünüyor,

Now most people think of the brain as a kind of black box,

İnsan beyni harika bir şeydir. Konuşmak için sen ayakta kalana kadar çalışır.

The human brain is a wondrous thing. It works until the moment you stand up to make a speech.

O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.

As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.

Hangisinin daha büyük beyni vardır, bir fil mi yoksa bir insan mı?

Which has the biggest brain, an elephant or a person?