Translation of "Bulurken" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bulurken" in a sentence and their english translations:

İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.

I had great difficulty in finding my ticket at the station.

Tom, iş bulurken zor zamanlar geçirdi.

Tom had a hard time finding work.

Bir iş bulurken çok zor zaman geçiriyorum.

I'm having a very hard time finding a job.

Kötümserler her fırsatta felaketler bulurken iyimserler afetlerde fırsatlar görürler.

Optimists see opportunities in disasters while pessimists find disasters in every opportunity.

Babam, büyüdüğümde bir iş bulurken okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.

Father spoke about how important school will be for finding a job when I am older.

- Babam, büyüdüğümde bir iş bulurken okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.
- Babam, büyüdüğümde bir iş bulmak için okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.

Father spoke about how important school will be for finding a job when I am older.