Translation of "Konuştu" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Konuştu" in a sentence and their spanish translations:

Çok konuştu.

Ella habló mucho.

Doğru konuştu.

Él dijo la verdad.

Kim konuştu?

¿Quién habló?

Tom konuştu.

- Tom habló.
- Tom charló.

O konuştu.

Él habló.

Seçmenler konuştu.

Los votantes han hablado.

Berberîce konuştu.

- Habló en bereber.
- Hablaba en bereber.
- Él habló en bereber.
- Él hablaba en bereber.

- Tom, Mary ile konuştu.
- Tom, Mary'yle konuştu.

Tom habló con Mary.

Müşteri avukatla konuştu.

- El cliente habló con el abogado.
- El cliente habló con su abogado.
- La cliente habló con su abogado.

O, başkanla konuştu.

Ella habló con el presidente.

O, çocukça konuştu.

Ella habló de manera infantil.

Tom uykusunda konuştu.

Tom habló en sus sueños.

Kız ağaçlarla konuştu.

La niña conversaba con los árboles.

Barış hakkında konuştu.

Él habló de paz.

Tom Fransızca konuştu.

Tom habló en francés.

Tom sonunda konuştu.

Tom finalmente habló.

O kimle konuştu?

¿Con quién hablaba?

Onlar kimle konuştu?

¿Con quién han hablado?

Zenginmiş gibi konuştu.

Él habla como si fuera rico.

Benimle nazikçe konuştu.

Habló amablemente conmigo.

Kim Fransızca konuştu?

¿Quién hablaba francés?

Herkes Fransızca konuştu.

Todos hablaron francés.

- Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
- Mary yavaşça Japonca konuştu.

Mary habló despacio en japonés.

- Tom sakince konuştu.
- Tom sakin bir sesle konuştu.

- Tom hablaba con calma.
- Tom habló con calma.

Çocuk parlayan gözlerle konuştu.

El niño hablaba con sus ojos encendidos.

Zayıf bir sesle konuştu.

Ella habló con un hilo de voz.

O, benim lehimde konuştu.

Me dio una buena recomendación.

Tom çok fazla konuştu.

Tom habló demasiado.

O, müzik hakkında konuştu.

Habló de música.

Çok yüksek sesle konuştu.

Hablaba muy alto.

Bir yabancı benimle konuştu.

Un extranjero habló conmigo.

O, Japoncayı iyi konuştu.

Hablaba bien japonés.

O adam biraz konuştu.

Ese hombre habló poco.

Sanki annemmiş gibi konuştu.

Ella habló como si fuera mi madre.

Odaya her gelenle konuştu.

Él le hablaba a cualquiera que entrara a la habitación.

Tom, Mary'nin arkasından konuştu.

Tom habló de María a sus espaldas.

O, evsizler adına konuştu.

Ella habló en favor de los sin techo.

O, ailesi hakkında konuştu.

Habló de su familia.

Tom sadece benimle konuştu.

Tom habló solo conmigo.

O, hızlı şekilde konuştu.

Ella habló rápido.

Tom benimle Fransızca konuştu.

Tom me habló en francés.

Tom toplantıda Fransızca konuştu.

Tom habló en francés en la reunión.

O benimle İspanyolca konuştu.

- Me habló en español.
- Ella me habló en español.
- Se dirigió a mí en español.
- Habló conmigo en español.

Tom seninle konuştu mu?

¿Te habló Tom?

Tom Boston hakkında konuştu.

Tom habló sobre Boston.

Benimle zar zor konuştu.

- Apenas me habló.
- Él apenas me hablaba.

Tom üç dakika konuştu.

Tomás habló durante tres minutos.

Tom doktorlarla Fransızca konuştu.

Tom habló a los doctores en francés.

Tom ne hakkında konuştu?

¿De qué estaba hablando Tom?

Bu konuda benimle konuştu.

Él me habló acerca de ello.

O bir saat konuştu.

Él habló por una hora.

O, Iowa'da çiftçilerle konuştu.

Él habló con los granjeros en Iowa.

O kendi kendine konuştu.

Él habló consigo mismo.

Bir tercüman vasıtasıyla konuştu.

Ella habló por medio de un intérprete.

- Otobüste bir yabancı benimle konuştu.
- Bir yabancı, otobüste benimle konuştu.

Me habló un extraño en el autobús.

400 kadın ödedikleri hakkında konuştu.

400 mujeres nos hablaron de sus precios.

Inişli çıkışlı tecrübeleri hakkında konuştu.

y de lo bueno y lo malo de vivir en este vecindario.

Yaşlı adam benimle Fransızca konuştu.

- El anciano me habló en francés.
- El anciano habló conmigo en francés.

Yabancı, anadili gibi Japonca konuştu.

El extranjero hablaba japonés como si fuera su lengua materna.

Tom, Mary'yle sorun hakkında konuştu.

Tom discutió el problema con Mary.

Tom telefonda Mary ile konuştu.

- Tom habló con Mary por el teléfono.
- Tom habló por teléfono con Mary.

Herhangi biri Tom'la konuştu mu?

¿Alguien le ha hablado a Tom?

Bir Amerikalı istasyonda benimle konuştu.

Un americano habló conmigo en la estación.

John " Bu doğru"diye konuştu.

"Es verdad", dijo John.

Ken dün arkadaşları ile konuştu.

Ken habló ayer con sus amigos.

Tom Mary ile konuştu mu?

¿Ha hablado Tom con Mary?

Tom Mary ile telefonda konuştu.

Tomás habló con María por teléfono.

Mary o konuyu arkadaşlarıyla konuştu.

María habló de ello con sus amigos.

Tom ve Mary telefonda konuştu.

Tomás y María se hablaron por teléfono.

- Onların hepsi konuştular.
- Hepsi konuştu.

- Todos hablaron.
- Todos charlaron.

Herhangi biri onlarla konuştu mu?

¿Alguien ha hablado con ellos?

Tom bir kariyer danışmanıyla konuştu.

Tom habló con un asesor de carrera.

Tom seninle ne hakkında konuştu?

¿De qué te habló Tom?

O dün senin hakkında konuştu.

Ayer habló de ti.

O bir saat boyunca konuştu.

Él habló una hora entera.

O, parti birliği hakkında konuştu.

Él habló de la unidad del partido.

Herkes o konu hakkında konuştu.

Todo el mundo habló sobre eso.

O, sorun hakkında onunla konuştu.

Ella le habló acerca de ese asunto.

O, benimle bir gülümseme ile konuştu.

Ella me habló con una sonrisa.