Translation of "İstasyonda" in English

İstasyonda buluşalım.

Let's meet at the station.

İstasyonda ona çarptım.

I bumped into him at the station.

İstasyonda kimi gördün?

Who did you see at the station?

Bagajını istasyonda bıraktı.

He left his luggage at the station.

Yanlış istasyonda indim.

I got off at the wrong station.

Tesadüfen istasyonda karşılaştık.

We happened to meet at the station.

Tom'la istasyonda buluşalım.

Let's meet Tom at the station.

Onunla istasyonda tanıştım.

I met him at the station.

Seninle istasyonda buluşacağım.

I'll meet you at the station.

Ona istasyonda katıldım.

I joined him at the station.

İstasyonda Tom'la karşılaştım.

I ran into Tom at the station.

Amcamla istasyonda karşılaştım.

I ran across my uncle at the station.

Onlarla istasyonda buluşalım.

Let's meet them at the station.

Onunla istasyonda buluşalım.

Let's meet him at the station.

İstasyonda kimi bekliyordun?

Who were you waiting for at the station?

İstasyonda bekliyor olacağım.

I'll be waiting at the station.

İstasyonda otobüsten indik.

We got off the bus at the station.

- İstasyonda bizi bekleyecek misin?
- Bizi istasyonda bekleyecek misin?

Will you wait for us at the station?

- İstasyonda hiç kimseyi görmedi.
- İstasyonda başka birini görmedi.

He did not see anyone else at the station.

- Onunla tesadüfen istasyonda tanıştık.
- Onunla tesadüfen istasyonda karşılaştım.

I met her at the station by accident.

- Neden bugün istasyonda taksi yok?
- Bugün istasyonda niçin taksiler yok.
- Bugün istasyonda neden taksiler yok.

Why are there no taxis at the station today?

Lütfen beni istasyonda bekleyin.

Please wait for me at the station.

Biz istasyonda birbirimizle karşılaştık.

We ran into each other at the station.

Otobüs bizi istasyonda indirdi.

The bus deposited us at the station.

Tren her istasyonda durur.

The train stops at every station.

Yarın seni istasyonda karşılayacağım.

I'll meet you down at the station tomorrow.

Yarın istasyonda seni karşılayacağım.

- I will meet you at the station tomorrow.
- I'll meet you at the station tomorrow.

Bir sonraki istasyonda ineceğim.

I'll get off at the next station.

Tren o istasyonda durmaz.

The train doesn't stop at that station.

Bir sonraki istasyonda iniyoruz.

- We are getting off at the next station.
- We're getting off at the next station.

Beni istasyonda karşılamayı unutmayın.

Remember to meet me at the station.

Bir sonraki istasyonda iniyorum.

- I am getting off at the next station.
- I'm getting off at the next station.

Şimdi istasyonda bekliyor olabilir.

She may be waiting at the station now.

O, istasyonda onu gördü.

She saw him at the station.

Bu saati istasyonda buldum.

I found this watch at the station.

Sizden önce istasyonda olabilirim.

I can get to the station before you.

Tom istasyonda Mary'yi bekledi.

Tom waited for Mary at the station.

İstasyonda onu karşılamamı söyledi.

She asked me to meet her at the station.

İstasyonda erkek arkadaşını bekledi.

She waited for her boyfriend at the station.

Bir sonraki istasyonda inmelisiniz.

You must get off at the next station.

Ona istasyonda inmesi söylendi.

He was told to get off at the station.

Yarın istasyonda onunla buluşacağız.

We'll meet her tomorrow at the station.

Tom seni istasyonda karşılayacak.

- Tom will meet you at the station.
- Tom is going to meet you at the station.

Bir sonraki istasyonda inmeliyim.

I must get off at the next station.

O, istasyonda sevgilisini bekledi.

She waited for her lover at the station.

Tom istasyonda bekliyor olacak.

- Tom will be waiting at the station.
- Tom is going to be waiting at the station.

Bir sonraki istasyonda inerim.

I get off at the next station.

Saat yedide istasyonda buluşacağız.

We are to meet at the station at seven.

Bir sonraki istasyonda inmelisin.

You must get off at the next station.

En yakın istasyonda inmeliyiz.

We should get off at the nearest station.

Arkadaşımı istasyonda yolcu ettim.

I saw my friend off at the station.

Ben onu istasyonda gördüm.

I saw her at the station.

Tom Mary'yi istasyonda indirdi.

Tom dropped Mary off at the station.

Saat dokuzda istasyonda buluşacağız.

We'll meet at the station at nine o'clock.

Beni istasyonda karşılamayı unutma.

Do not forget to meet me at the station.

Bir sonraki istasyonda inmeliyiz.

We have to get off at the next station.

Tom yanlış istasyonda indi.

Tom got off at the wrong station.

Tesadüfen istasyonda öğretmenimi gördüm.

It happened that I saw my teacher at the station.

Tom istasyonda beni aldı.

Tom picked me up at the station.

Tom istasyonda Mary'yi gördü.

Tom saw Mary at the station.

İstasyonda bir serseri gördüm.

- I saw a rough sleeper at the railway station.
- I saw a rough sleeper at the train station.

Bir sonraki istasyonda inelim.

Let's get off at the next station.

Tom beni istasyonda alacak.

Tom will pick me up at the station.

Tom beni istasyonda bekliyor.

Tom is waiting for me at the station.

Lütfen bizi istasyonda bekleyin.

Please wait for us at the station.

- 2.30'a kadar istasyonda olmalısın.
- 2.30'da istasyonda olman gerekiyor.

You need to be at the station by 2:30.

- Saat 2.30'da istasyonda olmalıyım.
- Saat 2.30'da istasyonda olmam gerekiyor.
- Saat 2.30'da istasyonda olmak zorundayım.

I have to be at the station by 2:30.

Lütfen beni istasyonda karşılamaya gel.

Please come to meet me at the station.

İstasyonda benim eski öğretmenime rastladım.

I ran into my old teacher at the station.

İstasyonda eski bir arkadaşımla karşılaştım.

I met with an old friend of mine at the station.

İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.

I met a certain gentleman at the station.

İstasyonda karşılaştığın adam benim babam.

The man you met at the station is my father.

Onunla saat beşte istasyonda buluşacağım.

I am to meet him at five at the station.

İstasyonda seni kız kardeşime aldıracağım.

- I will have my sister pick you up at the station.
- I'll have my sister pick you up at the station.

Karısıyla istasyonda tanıştım. Çok çekici.

- His wife whom I met at the station, is very attractive.
- I met his wife at the station. She's very attractive.

Yarın sabah sekizde istasyonda buluşalım.

Let's meet at the station at eight tomorrow morning.

Tam on birde istasyonda ol.

Be at the station at eleven on the dot.

Sen beni istasyonda mahcup ettin.

You shamed me at the station.

Bir sonraki istasyonda inmeniz gerekecek.

You'll have to get off at the next station.

Tom onunla istasyonda buluşmamı istedi.

Tom asked me to meet him at the station.

O, bir sonraki istasyonda indi.

She got off at the next station.

İstasyonda tanıştığım karısı çok çekici.

His wife whom I met at the station, is very attractive.

Biz saat dokuzda istasyonda buluşuyoruz.

We're meeting at the station at nine o'clock.

Sally istasyonda Harry ile karşılaştı.

Sally met Harry at the station.

Bir Amerikalı istasyonda benimle konuştu.

An American spoke to me at the station.