Translation of "Buluncaya" in English

0.006 sec.

Examples of using "Buluncaya" in a sentence and their english translations:

Ne olduğunu buluncaya kadar gitmeyeceğim.

I'm not going to leave until I find out what happened.

Tom'u buluncaya kadar aramaktan vazgeçmeyeceğim.

I'm not going to stop looking until I find Tom.

Tom'un kim olduğunu buluncaya kadar gidemem.

I can't leave until I find out who Tom is.

Biz kimin sorumlu olduğunu buluncaya kadar bırakmayacağım.

I won't quit until we find out who's responsible.

İşe yarayan bir yöntem buluncaya kadar denemeye devam etmek zorundayız.

We have to keep trying until we find a method that works.

- Gerçeği öğrenene kadar bana rahat yok.
- Gerçeği buluncaya kadar dinlenmeyeceğim.

I won't rest until I find out the truth.

O bir sandalye buluncaya kadar ve oturuncaya kadar beklemek zorunda kaldık.

We had to wait until she found a chair and sat down.

Ne yazık ki, polis seri katil hakkında daha fazla bilgi bulmaya çalışmak için başka bir mağdur buluncaya kadar beklemek zorunda kaldı.

Unfortunately, the police had to wait until there was another victim to try to find more about the serial killer.