Translation of "Denemeye" in English

Denemeye değer.

It's worth a try.

Denemeye başlayabiliriz.

We could start trying.

- Denemeye devam etmeliyim.
- Denemeye devam etmem gerekiyor.
- Denemeye devam etmek zorundayım.

I have to keep trying.

- Tom bir denemeye istekliydi.
- Tom denemeye istekliydi.

Tom was willing to give it a try.

Denemeye devam etmeliler.

They must keep trying.

Plan denemeye değer.

The plan is well worth trying.

Sanırım denemeye değer.

- I believe it's worth trying.
- I think it's worth trying.

Onu denemeye değer.

- It's worth a try.
- It's worth trying it.

Denemeye devam et.

- Keep trying.
- Try some more.

O denemeye değerdi.

- It was worth a try.
- It was worth trying.

O denemeye değer.

It's worth a shot.

Onu denemeye istekliyim.

I'm willing to give it a try.

Denemeye devam edeceğim.

I'll keep on trying.

Bu denemeye değerdi.

It was worth trying.

Denemeye devam edeceğiz.

We'll keep trying.

Denemeye devam edin.

Keep on trying.

Bir denemeye değebilir.

It might be worth a try.

Denemeye değer, doğrumu?

It's worth a try, right?

Sami denemeye kararlıydı.

Sami was determined to try.

- Bunun denemeye değeceğini düşündüm.
- Denemeye değer diye düşündüm.

- I figured it was worth a try.
- I figured that it was worth a try.

- Onun denemeye değer olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım o denemeye değer.

I think it's worth a try.

Her halükarda denemeye değer.

It's worth trying at all events.

Tekrar denemeye karar verdi.

She made up her mind to try again.

O, denemeye karar verdi.

He decided to give it a try.

Bunun denemeye değdiğini düşündüm.

- I thought it was worth a try.
- I thought that it was worth a try.

Her zaman denemeye değer.

It's always worth a try.

Bu kesinlikle denemeye değer.

It's certainly worth a try.

Bu denemeye değer diyorum.

I say it's worth a try.

Onu denemeye hazır mısın?

Are you willing to give it a try?

Tom denemeye karar verdi.

- Tom decided to try.
- Tom decided to give it a shot.

Tekrar denemeye karar verdim.

I decided to try again.

Bu bir denemeye değerdi.

It was worth a shot.

Sadece denemeye devam et.

Just keep trying.

Sonunda denemeye karar verdi.

He finally decided to try.

Yeni şeyleri denemeye istekliyim.

I'm willing to try new things.

Bu deney denemeye değer.

This experiment is worth trying.

Denemeye değer bir yöntem.

It's a method worth trying.

Tom denemeye devam etti.

Tom kept trying.

Onu yapmayı denemeye korkuyorum.

I'm afraid to try doing that.

- Tom bunu denemeye hazır değil.
- Tom bunu denemeye meraklı değil.

Tom isn't willing to give it a try.

Başarana kadar denemeye devam etmeliyiz.

We have to keep trying until we succeed.

- Denemeye gel.
- Komm, versuch es!

Come try.

Onun bir denemeye değdiğini söyleyecektim.

I'd say that's worth a try.

Peki, o bir denemeye değer.

Well, it's worth a try.

Ben denemeye değer olduğuna inanıyorum.

- I believe it's worth trying.
- I think it's worth trying.

Tom bir şey denemeye istekliydi.

Tom was willing to try anything.

Tom onu tekrar denemeye hazırdı.

Tom was willing to try it again.

Sanırım bu hala denemeye değer.

I think it's still worth a try.

Ken tekrar denemeye cesaret edemez.

Ken dare not try again.

Denemeye devam edecek gücüm yok.

I don't have the strength to keep trying.

Tom onu denemeye karar verdi.

Tom decided to give it a try.

En azından denemeye değmedi mi?

Wasn't it at least worth a try?

Onu yapmayı denemeye karar verdim.

I've decided to try doing that.

Tom tekrar denemeye karar verdi.

Tom made up his mind to try again.

Tom'u tekrar denemeye ikna ettim.

I persuaded Tom to try again.

Bunu yapmayı denemeye karar verdim.

I decided to try doing that.

Şansını internet sitelerinde denemeye karar verdi

She decided that she was going to give online dating a try.

Güçsüz kaldım demektir. Denemeye devam edelim.

I'm kind of powerless. Keep trying.

Başarılı olana kadar denemeye devam edecekler.

is apt to do, they will keep on trying until they succeed.

Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, denemeye devam edin.

If you want to make your dreams come true, keep on trying.

Eğer denemeye devam edersen, ilerleme kaydedersin.

If you keep trying, you will make progress.

Bir kez bir şey denemeye hazırım.

I'm willing to try anything once.

Tom denemeye devam etmemiz gerektiğini söyledi.

- Tom said we needed to keep trying.
- Tom said that we needed to keep trying.

Tom onu denemeye karar verdiğini söylüyor.

Tom says he's decided to give it a try.

Senin yediğin şeyi yemeği denemeye istekliyim.

I'm willing to try eating anything you eat.

Tom bunun denemeye değer olduğunu düşündü.

- Tom figured it was worth a try.
- Tom figured that it was worth a try.

Onun gibi şeyleri denemeye karşı değilim.

I'm not opposed to trying things like that.

Sakın onu yapmayı denemeye cesaret etme.

Don't you dare try to do that.

Tom onu yapmayı denemeye karar verdi.

- Tom has decided to try doing that.
- Tom decided to try doing that.

Tom, Mary'yi bunu denemeye ikna etti.

- Tom convinced Mary to try to do that.
- Tom convinced Mary to try doing that.

Bunu tekrar yapmayı denemeye istekli değilim.

I'm not willing to try doing that again.

Tom onu bir daha denemeye karar verdi.

Tom decided to give it another try.

Tom'un onu tekrar yapmayı denemeye cesareti yoktu.

Tom didn't have the courage to try doing it again.

Sen gerçekten benim sabrımı denemeye başlıyorsun Jimmy!

You're really starting to try my patience Jimmy!

Biz sadece elimizden geleni denemeye devam ediyoruz.

We just keep trying our best.

Tom bunu kendisi yapmayı denemeye karar verdi.

Tom has decided to try doing that himself.

Sami, Leyla'nın güvenini kazanmayı denemeye devam etti.

Sami kept trying to earn Layla's trust.

Tom bir yastık olmadan uyumayı denemeye karar verdi.

Tom decided to try sleeping without a pillow.

Tom sonunda akarsu üzerinden atlamayı denemeye karar verdi.

Tom finally decided to try jumping over the stream.

Denemeye devam edersen, o konuda daha iyi olursun.

If you keep trying, you'll get better at it.

Tom her zaman çocuklarını yeni şeyler denemeye teşvik ediyor.

Tom always urges his children to try new things.

Tom bir şeyi bir kez denemeye istekli olacağını söyledi.

- Tom said he'd be willing to try anything once.
- Tom said that he'd be willing to try anything once.

Ama şansımı denemeye ve onlara her şeyi anlatmaya karar verdim.

but I decided to take the chance and tell them everything.

İşe yarayan bir yöntem buluncaya kadar denemeye devam etmek zorundayız.

We have to keep trying until we find a method that works.

Sadece yeni bir deneyim kazanmak için Esperanto öğrenmeyi denemeye karar verdim.

I decided to try to learn Esperanto, just to make a new experience.

Tom bir bıçakla sakalını düzeltmeyi denemeye karar verdi, fakat çok başarılı değildi.

Tom decided to try trimming his beard with a knife, but he wasn't very successful.