Translation of "Zorundayız" in Hungarian

0.015 sec.

Examples of using "Zorundayız" in a sentence and their hungarian translations:

çözmek zorundayız.

ezekre az erősségekre alapozva.

Bulmak zorundayız.

Rá kell jönnünk.

Beklemek zorundayız.

Várnunk kell.

Kalmak zorundayız.

Maradnunk kell.

Kazanmak zorundayız.

Győznünk kell.

Yemek zorundayız.

Ennünk kell.

Yavaşlamak zorundayız.

Lassítanunk kell.

Bunu değiştirmek zorundayız.

Változtatnunk kell.

Analiz etmek zorundayız

amelyek Amerikában kiépültek.

Rotamızı değiştirmek zorundayız.

meg kell változtatnunk az irányvonalat.

Yasaya uymak zorundayız.

Alá kell vetnünk magunkat a törvényeknek.

Hazırlıklı olmak zorundayız.

Fel kell készülnünk.

Planı değiştirmek zorundayız.

Meg kell változtatnunk a tervünket.

Onları bulmak zorundayız.

Meg kell találnunk őket.

Fedakârlıklar yapmak zorundayız.

Áldozatokat kell hoznunk.

Kibar olmak zorundayız.

Udvariasnak kell lennünk.

Anahtarı bulmak zorundayız.

- Meg kell találnunk a kulcsot.
- Elő kell szednünk a kulcsokat akárhonnan is.

Onu kısıtlamak zorundayız.

Le kell szűkítenünk.

Geri dönmek zorundayız.

Vissza kell mennünk.

Bunu durdurmak zorundayız.

Ezt le kell állítanunk.

Okula gitmek zorundayız.

Iskolába kell mennünk.

Emin olmak zorundayız.

Meg kell róla bizonyosodnunk.

Polisi aramak zorundayız.

- Szólnunk kell a rendőrségnek.
- Hívnunk kell a rendőrséget.
- Fel kell hívnunk a rendőrséget.
- Telefonálnunk kell a rendőrségnek.

Ciddi olmak zorundayız.

Komolynak kell lennünk.

Sabırlı olmak zorundayız.

Türelmesnek kell lennünk.

Tom, konuşmak zorundayız.

Tamás, beszélnünk kell.

Hepimiz ölmek zorundayız.

- Egyszer mindenki meg fog halni.
- Mindannyiunknak meg kell halni.

Yardım etmek zorundayız.

Segítenünk kell.

Burada beklemek zorundayız.

Muszáj itt várnunk.

Vergileri ödemek zorundayız.

- Adót kell fizetnünk.
- Adóznunk kell.
- Meg kell fizetnünk az adót.

Dikkatli olmak zorundayız.

Óvatosnak kell lennünk.

Sakin kalmak zorundayız.

Meg kell őriznünk a nyugalmunkat.

Orada olmak zorundayız.

Ott kell lennünk.

Biz çalışmak zorundayız.

Tanulnunk kell.

İşe gitmek zorundayız.

Munkába kell mennünk.

Sorunu çözmek zorundayız.

Meg kell oldanunk a problémát.

Biz giyinmek zorundayız.

Fel kell öltöznünk.

Onları durdurmak zorundayız.

Meg kell állítanunk őket.

Bunu denemek zorundayız.

- Meg kell próbálnunk ezt.
- Ezt meg kell próbálnunk.

Gerçekten gitmek zorundayız.

Tényleg mennünk kell.

Tetikte beklemek zorundayız.

Ébernek kell maradnunk.

Sessiz kalmak zorundayız.

Csöndben kell maradnunk.

Tom'a söylemek zorundayız.

El kell, hogy mondjuk Tominak.

İşbirliği yapmak zorundayız.

Együtt kell működnünk.

Bunu aşmak zorundayız.

Túl kell jutnunk ezen.

Bunu yapmak zorundayız.

- Ezt kell tennünk.
- Meg kell csinálnunk.
- Csinálnunk kell.

Bir şey yapmak zorundayız.

Tennünk kell valamit.

Şimdi gitmek zorundayız sanırım.

Szerintem most már indulnunk kell.

Biz dikkatli olmak zorundayız.

Óvatosnak kell lennünk.

Çok dikkatli olmak zorundayız.

Nagyon óvatosnak kell lennünk.

Daha iyi yapmak zorundayız.

Jobban kell teljesítenünk.

Hızlı hareket etmek zorundayız.

Gyorsan kell lépnünk.

Bunu şimdi yapmak zorundayız.

Ezt most kell megtennünk.

En kötüsünü beklemek zorundayız.

A legrosszabbra kell számítanunk.

Bir yerden başlamak zorundayız.

Valahol el kell kezdenünk.

Biz teslim olmak zorundayız.

Meg kell, hogy adjuk magunkat.

Biz neden beklemek zorundayız?

Miért kell várnunk?

Bir plan yapmak zorundayız.

Tervet kell készítenünk.

Biz bunu bitirmek zorundayız.

Ezt be kell fejeznünk.

Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.

- Ma odakint kell aludnunk.
- Ma a szabadban kell aludnunk.

Kimi ikna etmek zorundayız?

Kit kell meggyőznünk?

Biz Tom'la konuşmak zorundayız.

Beszélnünk kell Tamással.

Biz çok çalışmak zorundayız.

Keményen kell dolgoznunk.

Emirlere itaat etmek zorundayız.

- Teljesítenünk kell a parancsokat.
- A parancsnak engedelmeskednünk kell.

Neden onu yapmak zorundayız?

Miért kell megtennünk?

Hâlâ ona söylemek zorundayız.

Még mindig el kell mondanunk neki.

Biz yardım almak zorundayız.

Segítséget kell szereznünk.

Biz tahliye etmek zorundayız.

Evakuálnunk kellett.

Biz durumdan faydalanmak zorundayız.

Ki kell használnunk az alkalmat.

Olanları Tom'a anlatmak zorundayız.

Meg kell mondanunk Tomnak, hogy mi történt.

Yakında geri dönmek zorundayız.

Hamarosan vissza kell mennünk.

Ona hemen yardım etmek zorundayız.

Azonnali segítséget kell neki nyújtani.

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız.

Meg kell védenünk az országunkat a külföldi agressziótól.

Yeni bir tane almak zorundayız.

Be kell szerezzünk egy újat.

Biz yabani otları çekmek zorundayız.

Ki kell gazolnunk.

Bütün oy pusulalarını saymak zorundayız.

Meg kell számolnunk a szavazócédulákat.

Beş dakika içinde çıkmak zorundayız.

Öt perc múlva indulnunk kell.

Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız.

Figyelnünk kell a közlekedési lámpákra.

Biz göçmenlik bürosuna bildirmek zorundayız.

Jelentést kell tennünk a bevándorlási hivatalnak.

Büyümeden önce onları öldürmek zorundayız.

- Azelőtt kell elpusztítanunk őket, mielőtt megnőnek.
- El kell pusztítanunk őket, mielőtt megnőnek.

Neden onlara yardım etmek zorundayız?

Miért kell segítenünk nekik?

Her zaman kurallara uymak zorundayız.

Mindig engedelmeskednünk kell a szabályoknak.

Biz onu bugün yapmak zorundayız.

Ezt ma meg kell csinálnunk.

Onun için hazırlıklı olmak zorundayız.

- Készen kell állnunk rá.
- Felkészülve kell várnunk azt.

Seçeneklerimizin ne olduğunu anlamak zorundayız.

Ki kell gondolnunk, mik a lehetőségeink.

Bu kurumlara bakış açısını değiştirmek zorundayız.

amilyennek ezeket az intézményeket látják az emberek.

Gerçekten yeni bir standart oluşturmak zorundayız;

Új mércét kell fölállítanunk,

- Onu bulmak zorundayız.
- Onu bulmamız gerekiyor.

Meg kell találnunk.

Ölen için bir şey yapmak zorundayız.

Kell tennünk valamit a halottakért.

- Ne yapmamız gerekiyor?
- Ne yapmak zorundayız?

Mit kell tennünk?

Onlar yumurtlamadan önce onları öldürmek zorundayız.

Tojásrakás előtt kell elpusztítanunk őket.

Biz gerçekten kendi yolumuzda olmak zorundayız.

Tényleg úton kellene lennünk.

O arabayı kimin sürdüğünü bulmak zorundayız.

Rá kell jönnünk, ki vezette azt a kocsit.

Buradan bir çıkış yolu bulmak zorundayız.

Meg kell találnunk a kiutat innen.

Hepimiz değişmek ve bir seçim yapmak zorundayız.

Mindannyiunknak változnunk és döntenünk kell.

Biz her zaman daha fazla ödemek zorundayız.

Mindig többet kell fizetnünk.