Translation of "Bulabilirsin" in English

Bunu ilginç bulabilirsin.

You might find this interesting.

Bunu yararlı bulabilirsin.

You may find this useful.

Onu yararlı bulabilirsin.

- You may find this useful.
- You might find it useful.
- You may find it useful.

Büyük Ayıyı kolayca bulabilirsin.

You can find the Big Dipper easily.

Bu kitabı ilginç bulabilirsin.

You might find this book interesting.

Her yerde aynı şeyi bulabilirsin.

You can find the same thing anywhere.

Bu köşede bir tramvay bulabilirsin.

You can get a streetcar on this corner.

En yakın mağazayı nerede bulabilirsin?

Where can you find the closest store?

O dükkanda hoşlandığın bir şey bulabilirsin.

You might find something that you like in that store.

Onun hakkında ilgi çekici ne bulabilirsin?

What do you find attractive about her?

Umarım bundan daha iyi bir plan bulabilirsin.

I hope you can come up with a better plan than this.

Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?

What defect can you find in the present system of education?

Eğer interneti kullanamazsan onu biraz uygunsuz bulabilirsin.

You may find it a bit inconvenient if you can't use the Internet.

Öğretmenim her zaman "Bencilliğinden kurtulursan mutluluğu bulabilirsin" dedi.

My teacher always said, "You can find happiness if you rid yourself of selfishness".

Bu makarna çok sağlıklı, onun içinde bir sürü sebze bulabilirsin.

This pasta is very healthy, in it you can find lots of vegetables!

- Şemsiyeni Kayıp Eşya Bürosunda bulabilirsin.
- Şemsiyenizi Kayıp Eşya Bürosunda bulabilirsiniz.

You may find your umbrella at the Lost and Found.

Eğer bir köpeği dövmek istiyorsan, her zaman bir sopa bulabilirsin.

If you want to beat a dog, you can always find a stick.