Translation of "Bilmiyorduk" in English

Bilmiyorduk.

We didn't know.

Gerçeği bilmiyorduk.

We didn't know the truth.

Bunun olacağını bilmiyorduk.

We didn't know this was going to happen.

Hiçbirimiz cevabı bilmiyorduk.

None of us knew the answer.

Biz onu bilmiyorduk.

We didn't know that.

Hiçbir şey bilmiyorduk.

We didn't know anything.

Nereden başlayacağımızı bilmiyorduk.

We didn't know what to do first.

- Hangi arabaya binileceğini bilmiyorduk.
- Hangi arabaya binmemiz gerektiğini bilmiyorduk.

We didn't know which car we should get in.

Biz ne yapacağımızı bilmiyorduk.

We didn't know what to do.

Senin orada olduğunu bilmiyorduk.

- We didn't know you were there.
- We didn't know that you were there.

Hiçbirimiz ne yapılacağını bilmiyorduk.

None of us knew what to do.

Hangi otobüse bineceğimizi bilmiyorduk.

We didn't know which bus to take.

Onun kim olduğunu bilmiyorduk.

We didn't know who he was.

Nasıl bunun olacağını bilmiyorduk?

- How did we not know that this was going to happen?
- How did we not know that that this was going to happen?

Burada olmamamız gerektiğini bilmiyorduk.

I didn't know we weren't supposed to be here.

Başka ne yapacağımızı bilmiyorduk.

We didn't know what else to do.

Ne yapılması gerektiğini bilmiyorduk.

We didn't know what needed to be done.

- Tom'un yardıma ihtiyacı olduğunu bilmiyorduk.
- Tom'un yardıma muhtaç olduğunu bilmiyorduk.

We didn't know Tom needed help.

Onların hangi trende olacaklarını bilmiyorduk.

We didn't know what train they'd be on.

Hangi otobüse binmemiz gerektiğini bilmiyorduk.

We didn't know which bus we should take.

Daha sonra ne yapacağımızı bilmiyorduk.

We didn't know what to do next.

O zaman bütün hikayeyi bilmiyorduk.

We didn't know the whole story at that time.

Biz hangi otobüse bineceğimizi bilmiyorduk.

We didn't know which bus we would take.

Başladığımızda, ne yaptığımızı gerçekten bilmiyorduk.

When we started out, we didn't really know what we were doing.

Onun kim olduğunu asla bilmiyorduk.

We never knew who he was.

Biz onların adlarını bile bilmiyorduk.

We didn't even know their names.

Biz gerçekten herhangi bir şey bilmiyorduk.

We really didn't know anything.

Yolumuzu kaybettik ve ne yapacağımızı bilmiyorduk.

We lost our way and did not know what to do.

Biz onların hangi trenle geleceklerini bilmiyorduk.

We didn't know on which train they'd be coming.

Tom'un bizimle gitmek isteyip istemediğini bilmiyorduk.

- We didn't know whether Tom would want to go with us or not.
- We didn't know if Tom would want to go with us or not.

Leyla'nın ölü mü yoksa canlı mı olduğunu bilmiyorduk.

We didn't know whether Layla was dead or alive.

Tom'un ölü ya da canlı olup olmadığını bilmiyorduk.

We didn't know whether Tom was dead or alive.

- Neler olacağını bilmiyorduk.
- Neler olacağı konusunda hiçbir fikrimiz yoktu.

We had no idea what was going to happen.

Tom ve ben onu yapmamız gereken kişiler olduğumuzu bilmiyorduk.

- Tom and I didn't know that we were the ones who were supposed to do that.
- Tom and I didn't know we were the ones who were supposed to do that.

- Tom'un yaptığı lakayıt el hareketini nasıl yorumlayacağımızı bilemedik.
- Tom'un elleriyle yaptığı küçümseyen jesti nasıl yorumlayacağımızı bilmiyorduk.

We didn't know how to interpret the dismissive gesture that Tom made with his hands.