Translation of "Orada" in English

Orada!

Over there!

- Orada olmalıydın.
- Orada olmalıydınız.

- You should've been there.
- You should have been there.

Orada! orada! çocuk, ağlama!

There, there, child, don't cry.

- Orada doğdum.
- Ben orada doğdum.

I was born there.

- O orada değil.
- Orada değil.

- It isn't there.
- It's not there.

- Tom orada.
- Tom orada dışarıda.

Tom is out there.

- Orada olmalısın.
- Orada olman gerekiyor.

You need to be there.

İşte orada.

There's our guy.

Helikopter orada.

There's the chopper.

orada bile

even there,

orada değildiler.

of the saga.

Orada mısın?

Are you there?

Çantan orada.

There is your bag.

Tuvalet orada.

The toilet is over there.

Çocuk orada.

The boy is over there.

Tokyo orada.

- There is Tokyo.
- There's Tokyo.

Orada görüşürüz.

See you there.

O orada.

- It is there.
- It's there.

Orada oyna.

Play there.

Elbiselerim orada.

My clothes are there.

Giysilerim orada.

My clothes are down there.

Orada değil!

Not in there.

Tom orada.

- Tom is over there.
- Tom is there.
- Tom is in there.
- Tom's in there.

Orada olacağız.

We'll be there.

Orada kalacağım.

I will stay there.

Orada mıydın?

Were you there?

Orada dur.

Stop there.

Otur orada.

Sit there.

Orada kal.

Stay in there.

Orada oturamazsın.

You can't sit there.

Orada oturalım.

Let's sit over there.

Orada öleceksin.

You'll die out there.

Orada olmayacağım.

I'm not going to be there.

Çöplük orada.

The garbage dump is over there.

Polisler orada.

The police are there.

Ailem orada.

My parents are there.

Havaalanı orada.

The airport is over there.

Orada olmalıyım.

- I must be there.
- I should be there.
- I have to be there.

Hepsi orada.

It's all in there.

Orada olmalıydım.

- I should've been there.
- I should have been there.

Orada hatalısın.

You are wrong there.

Orada olacak.

I'll be there.

Orada yaşardım.

I used to live there.

Orada oturacağım.

I'll sit over there.

Orada olacağım.

- I'll attend.
- I'll be there.

Orada olabiliriz.

We can be there.

Orada olmalıyız.

We should be there.

Orada olmalısınız.

You should be there.

Arabam orada.

- My car's over there.
- My car is over there.

Orada yüzelim.

Let's swim over there.

Bavullarınız orada.

Your suitcases are over there.

Orada otur.

Sit down over there.

Orada değil.

- It isn't there.
- It's not there.

Arkadaşların orada.

Your friends are there.

Potansiyel orada.

The potential is there.

Birisi orada.

Someone's there.

Araban orada.

Your car is there.

Arabanız orada.

Your car is there.

Orada kalın.

You stay there.

Arabamız orada.

- Our car is over there.
- There's our car.

Orada olmamalıydın.

You shouldn't have been there.

Orada buluşalım.

Meet me there.

Orada mutluydum.

I was happy there.

Orada oturduk.

We sat there.

Orada durdular.

They stood there.

Orada durmayın.

Don't stand there.

Orada bekleyin.

Hang on there.

Orada değildim.

- I was away.
- I wasn't there.

Orada mıdır?

Is it there?

Gerçekten orada.

It's really there.

Tam orada.

It's right there.

Orada güvenli.

It's safe there.

Orada durun.

Stand over there.

Orada bekle.

Wait over there.