Translation of "Benimkinden" in English

0.008 sec.

Examples of using "Benimkinden" in a sentence and their english translations:

- Senin cevabın benimkinden farklı.
- Senin yanıtın benimkinden farklı.

Your answer is different from mine.

Saatiniz benimkinden daha pahalıdır.

Your watch is more expensive than mine.

Senin fikirlerin benimkinden farklı.

Your ideas are different from mine.

Fikriniz benimkinden tamamen farklı.

Your idea differs entirely from mine.

Sizin yöntem benimkinden farklı.

Your method is different from mine.

Onun cevabı benimkinden farklıdır.

His answer is different from mine.

Onun fikri benimkinden farklı.

His opinion is different from mine.

Saatin benimkinden daha pahalı.

Your clock is more expensive than mine.

Tom'un Fransızcası benimkinden iyi.

Tom's French is better than mine.

Onların görüşleri benimkinden farklıdır.

Their opinions differ from mine.

Senin cevabın benimkinden farklıdır.

- Your answer differs from mine.
- Your answer is different from mine.

Bisikletin benimkinden nasıl farklı?

How is your bicycle different from mine?

Sizinki benimkinden daha büyük.

Yours is larger than mine.

Bisikletin benimkinden daha pahalıydı.

Your bicycle was more expensive than mine.

Seninki benimkinden daha iyiydi.

Yours was better than mine.

Hükümet hakkındaki fikirleriniz benimkinden farklı.

Your ideas about the government are different from mine.

Senin yaşam felsefen benimkinden farklı.

- Your philosophy of life varies from mine.
- Your philosophy of life is different than mine.

Senin bisikletin benimkinden daha iyi.

- Your bike is better than mine.
- Your bicycle is better than mine.

Senin fikrin benimkinden çok farklı.

Your opinion is far different from mine.

Senin dolma kalemin benimkinden iyidir.

Your pen is better than mine.

Onun Fransızca bilgisi benimkinden iyidir.

Her knowledge of French is greater than mine.

Onun denemesi benimkinden daha iyidir.

- His paper is superior to mine.
- His paper is better than mine.
- His essay is better than mine.

Onun fikri benimkinden çok farklı.

His idea is very different from mine.

Senin araban benimkinden daha ucuz.

Your car is cheaper than mine.

Senin araban benimkinden daha pahalı.

Your car is more expensive than mine.

Onun bisikleti benimkinden daha iyi.

Her bike is better than mine.

Komşularımın tavuğu benimkinden daha iyi.

My neighbor's hen is better than mine.

Senin odan benimkinden daha büyük.

Your room is bigger than mine.

Onun İngilizcesi benimkinden daha iyiydi.

Her English was better than mine.

Onun İngilizcesi benimkinden daha iyidir.

His English is better than mine.

Mary'nin giysisi benimkinden daha eski.

Mary's dress is older than mine.

Senin saçın benimkinden daha uzun.

Your hair is longer than mine.

Luca'nın motosikleti benimkinden daha hızlı.

Luca's motorbike is faster than mine.

Tom'un arabası benimkinden daha eskidir.

Tom's car is older than mine.

Onun işi benimkinden daha iyi.

Her work is better than mine.

Onun tezi benimkinden daha iyi.

His dissertation is better than mine.

Onun saati benimkinden daha pahalı.

His clock is more expensive than mine.

Senin gitarın benimkinden daha iyi.

Your guitar is better than mine.

Tom'un babası benimkinden daha yaşlı.

Tom's father is older than mine.

Onun fikri benimkinden tamamen farklı.

Her idea differs entirely from mine.

Tom'un odası benimkinden daha temiz.

Tom's room is cleaner than mine.

Karımın elbiselerdeki zevki benimkinden farklıdır.

My wife's taste in clothes is different from mine.

Sizin fikriniz benimkinden oldukça farklı.

Your opinion is quite different from mine.

Amcamın arabası benimkinden daha hızlı.

My uncle's car is faster than mine.

Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.

His bike is better than mine.

Senin hayat felsefen benimkinden farklı.

Your philosophy of life is different than mine.

Onun makalesi benimkinden daha iyidir.

His paper is better than mine.

Senin Fransızcan benimkinden daha iyi.

Your French is better than mine.

Tom'un sevgilisi benimkinden daha genç.

Tom's girlfriend is younger than mine.

Tom'un köpeği benimkinden daha samimi.

Tom's dog is friendlier than mine.

Senin kazağın benimkinden daha renkli.

Your jumper is more colourful than mine.

Tom'un ofisi benimkinden çok farklı.

Tom's office is very different from mine.

Annen benimkinden çok daha yaşlı.

Your mother is a lot older than mine.

Senin bavulun benimkinden daha ağır.

Your suitcase is heavier than mine.

Senin odan benimkinden daha temiz.

- Your room is cleaner than mine.
- Your room is cleaner than mine is.

Senin evin benimkinden daha hoş.

Your house is nicer than mine.

Tom'un teyzesi benimkinden daha zengin.

Tom's aunt is richer than mine.

Tom'un arkadaşları benimkinden daha zengin.

Tom's friends are richer than mine.

Tom'un elleri benimkinden daha büyük.

Tom's hands are bigger than mine.

Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

Your plan seems better than mine.

Tim'in motosikleti benimkinden çok daha pahalı.

Tim's motorbike is far more expensive than mine is.

Onun evi benimkinden üç kat büyük.

His house is three times larger than mine.

Kuzenimin okulu benimkinden çok daha kolaydır.

My cousin's school is much easier than mine.

Mary'nin yatak odası benimkinden daha temiz.

Mary's bedroom is cleaner than mine.

Tom'un yatak odası benimkinden daha temizdir.

Tom's bedroom is cleaner than mine.

Tom'un arabası benimkinden çok daha eskidir.

Tom's car is a lot older than mine.

Tom'un arabası benimkinden üç yaş büyük.

Tom's car is three years older than mine.

Tom'un gitarı benimkinden çok daha iyi.

Tom's guitar is a lot better than mine.

Tom'un bilgisayarı benimkinden çok daha yeni.

Tom's computer is much newer than mine.

Tom'un bisikleti benimkinden çok daha yeni.

Tom's bicycle is much newer than mine.

Bu palto kalitede benimkinden daha düşük.

This overcoat is inferior to mine in quality.

Satın aldığın kamera benimkinden daha iyi.

The camera that you bought is better than mine.

Benimkinden daha uzak altı evde yaşar.

He lives six houses beyond my house.

Onun anne babası benimkinden daha yaşlı.

His parents are older than mine.

Onun planı benimkinden daha iyi görünüyor.

Her plan seems to be better than mine.

Tom'un annesi benimkinden daha uzun boylu.

Tom's mother is taller than mine.

Tom'un maaşı benimkinden çok daha yüksek.

Tom's salary is much higher than mine.

Tom'un evi benimkinden çok uzak değil.

- Tom's house isn't very far from my house.
- Tom's house isn't very far from mine.

Senin evin benimkinden üç kat daha büyük.

Your house is three times as large as mine.

Onun benimkinden farklı olan bir fikri var.

She has a view that is different from mine.

Onun geliri benimkinden üç kat daha büyüktür.

His income is three times larger than mine.

Senin satın aldığın kamera benimkinden daha iyi.

The camera you bought is better than mine.

Sizin eviniz benimkinden üç kat daha büyüktür.

Your house is three times as big as mine.

Francesco'nun dolma kalemi benimkinden çok daha iyi.

Francesco's pen is much better than mine.

Onun eğitim üzerine fikirleri benimkinden çok farklı.

Her ideas on education are very different from mine.

Tom'un arabası benimkinden daha fazlaya mal oldu.

Tom's car cost a lot more than mine did.

Onun benimkinden daha az boş zamanı vardı.

She had less free time than I.

Senin sorunların benimkinden daha kötü gibi görünüyor.

It looks like your problems are worse than mine.

Senin odan benimkinden daha çok güneş alır.

Your room gets more sun than mine.

Hollandacan çok iyi, muhtemelen benimkinden daha iyi.

Your Dutch is pretty good, probably better than mine.

Tom'un benimkinden daha fazla boş zamanı var.

Tom has more free time than I do.